Sorunun özü

2010 yılının 17 Mayıs günü TTK Karadon’da meydana gelen grizu patlamasında 30 maden işçisini kaybetmiştik. İşçiler özel bir şirkette çalışıyordu, taşeron işçileriydi.

30 işçinin yaşamını yitirdiği “kaza”nın yıldönümünde bir açıklama yapan GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, taşeron sisteminin yeraltında uygulanamayacağnı belirtti ve şunları ekledi:

"Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğu ödediğimiz bedellerle ispatlandı. Karadon ve 7 Ocak 2013'te Kozlu'da 8 arkadaşımızı kaybettiğimiz facialardan sonra başta biz Zonguldak maden işçileri olmak üzere bölge halkı olarak yüksek sesle tepkimizi dile getirdik. Sonrasında TTK'de yer altında taşeron uygulamasına son verildi ancak başka bölgelerde uygulama devam etti. Soma'da 301, Ermenek'te 18 ve diğer taşeron şirketlerde birçok madenci kardeşimiz şehit oldu. Bizler, daha sağlıklı şartlarda çalışma, ülkemiz ekonomisine katkıda bulunma ve ailemizle birlikte daha iyi şartlarda yaşam mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz. 17 Mayıs Karadon şehitlerimizi, facianın 10. yıl dönümünde sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz. Yakınlarına ve madenci camiamıza tekrar başsağlığı diliyoruz. Bu vesileyle tüm maden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun." 

Yeşil, yeraltında taşeron işçiliği olmaz derken, sanıyoruz, rödovans uygulamasına karşı çıkıyor.

Sorunun özü o zaten.

Kamuda taşeron işçisi kalmadı. Ama, belediyeler ile özel şirketlerde hala taşeron işçisi var. Taşeron işçisi, kamu işçilerinin haklarına sahip olmayan, güvencesiz işçi !

TTK’nın özel şirketlere kiraladığı (rödovens) ocaklarında çalışan işçiler, kamu işçisi değil. Şirket işçisi. Güvenceleri yok.

Özel ocaklarda, çoğu yeraltı işçiliği eğitim görmemiş bu işçiler çalıştırılıyor.

Bunun yanısıra özel ocaklarda işgüvenliği önlemlerinin de yetersiz olması kazaların çoğalmasına yolaçıyor.

Rödovans uygulaması kaldırılmalı ve Türkiye’nin her yerinde taşeronlaşma sona ermelidir.

Yeni Ufuk

Haber :