İktidarın işi zor !
Bizim gibi çift paralı (TL ve döviz) ülkelerde enflasyon hareketi, dolar kuruna bağlıdır: Enflasyon, dolar kurunun yükselmesi ve/veya düşmesi oranında artar/düşer.
Bunun nedeni, ekonominin üretime değil, tüketime dayalı olmasıdır.
Dolar/avro arttıkça ithal edilen malların da fiyatı yükselir.
Örneğin bugün piyasada özellikle Türkiye’de üretilmeyen ithal ilaç sıkıntısı var.
Bunun iki nedeni var:
Dolar/avronun sürekli artması ile SGK’nın ilaç ithalatında döviz kurunu gerçek değerinin altında, sınırlanması…
Bunun dışında ithal mallara bindirilen ağır vergi ve harçlar fiyat artışlarının ya da yoksullaşmanın diğer nedeni…
Çare ?
Üretim seferberliğidir. Ama AKP iktidarı, tıpkı Turgut Özal döneminde olduğu gibi ithalatı öne alan bir ekonomi politika izlediği için dış ticaret açığı ve buna koşut olarak cari açık makası kapanmıyor.
Son aylarda dış ticaret açığı kısmen gerilese de piyasalar da bu net şekilde duyumsanmıyor.
TÜİK ekonominin yüzde 4 oranında büyüdüğünü açıkladı. Büyüme, üretime değil, harcamalara dayalı olduğu için güncel yaşama yansımıyor. Çünkü harcamalar daha çok “ölü” nitelikteki yatırımlara ya da inşaata dayalı…
Ekonomi büyürken halkın geçim çıtasının düşmesi bunu gösteriyor.
Halkın büyük bir çoğunluğunun açlık ve yoksullukla boğuştuğu bir seçime daha gidiyoruz. Bakalım toplumsal tepkiler sandığa yansıyacak mı ?..
Yeni Ufuk
Haber :