Ekonomi ile inatlaşmak…

Cumhurbaşkanı Erdoğan son kabine toplantısından sonra yaptığı konuşmada şöyle bir satırbaşı açtı:

“Fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz”

Şöyle devam etti:

“Yalan haberler oluşturarak, aralarında anlaşıp fiyat artıranları, stokçuluk yapanları takip altına aldık. Bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Sorun hukuki değil, ahlaki olduğu için istediğimiz sonuçları almakta güçlük çekiyoruz. Belirsizliğin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Her kesimi gözeten kayıpları telafi etmeye yönelik bir anlayışla yaklaşıyoruz. Bu düzelme yaşanana kadar desteğimiz sürecek. Kendi insanımızı asla temel gıda maddelerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine ve gerçekleşmesine sahibiz.”

Bu sözlerden şöyle bir sonuç çıkıyor:

Fiyatlardaki yükseklik balonudur, onu yaratan da stokçular ve “tamahkârlar”dır.

Sayın Cumhurbaşkanının konuşmalarını kimler yazıyor bilmiyoruz ama, kimlerse, fiyatlardaki balonlaşmanın nedeninin son analizde, enflasyonun bizatihi kendisi olduğunu bilmeleri gerekir. Stokçuluk da bunun kaçılmaz sonucu olarak ortaya çıkar.

Satıcıları, kâr marjlarını ve siparişlerini arttırmaya teşvik eden de, bunun sonuçlarından birisi olan “stokaj” da, enflasyonun yaratıklarıdır.

Enflasyonu dizginlemeden “tamahkar”lığı ve stokçuluğu yoketmek mümkün değildir.

Sayın cumhurbaşkanı, bunlarla mücadele ettikleri söylerken, herhalde bu yolla kesin sonuçlar olmanın zor olduğunu düşünerek, fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ettiğini belirtti.

**

Ekonomik krizin ucu kaçtı, enflasyon dizginlenemez hâle geldi, Nebati bile enflasyonun düşmesi takvimini yedi ay sonraya attı. Bu durumda ne kadar mücadele edilirse edilsin, yapay fiyat artışlarını ve stokçuluğu önlemek çok zor olacaktır.

Bunda NASS çıkışının ekonominin kendi içindeki düzeni bozduğu gerçeğini de görmemiz gerekiyor. Dört ay önce politika faizini indirdiler, Türkiye yangın yerine döndü, bu arada faiz zincirinde kopukluk oldu, normalde politika faizindeki indirimin tüm faizleri aşağı geçmesi gerekirken tersi oldu, merkez bankasının bir işlevi kalmadı.

Merkez Bankası dördüncü kez politika faizini pas geçerken, bunun piyasaya etkisi nerdeyse hiç olmadı nitekim…

Ekonomistler, durumun düzeltilmesi için politika faizinin yükseltilmesini istiyorlar. Ama, inadım inat zihniyeti onu da engelliyor !

Durum ortada:

Market ve pazarcı artıklarından nafaka çıkartmaya çalışanların gün geçtikçe çoğalırken, daha da kötüsü, buna da yavaş yavaş alışılması !..

Yeni Ufuk

Haber :