Yeni finansal kararlar…

TL mevduatına kur farkının nasıl yansıtılacağı belli oldu:

“Gerçek kişiler”, uygulamaya dahil olan bankalarda 3,6, 9 ve 12 vadeli hesap açtıracak. Dolar kuru farkı, vade sonunda, hesaplarına TL olarak yatırılacak.

Yani dolar kuru farkını alabilmek için vatandaş asgari üç ay beklemek zorunda kalacak.

Bu yöntem, dolar mevduatının TL mevduatına dönüşmesini sağlayabilir mi ? Bir başka deyişle dolardan kaçış olabilir mi ?

İrili ufaklı döviz spekülatörlerinin işine gelmez bu. Onlar için döviz günlük alım-satım aracı. Parayla para kazanma aracı…

Yeni yöntem, olsa olsa, parasını sağlam kazıkta tutmak isteyenlere dönük…

Tabii uygulamada defolar oluşmazsa.

Buna göre dolar hâlâ belirleyici para. Yeni yöntemle doğan fark, bu kez dolarizasyonun özel sektörden kamuya geçmesi anlamına geliyor.

Şu an döviz ve altının sert şekilde düşmesi, bir anlamda, piyasanın havayı koklaması ! Mevduat sisteminde defolar ortaya çıkarsa, durum tersine de dönebilir.

Sorun şu:

Yeni yöntem doları ve enflasyonu stabil haline getirebilecek mi ya da ekonomik ve siyasal istikrar sağlayabilecek mi ?

Bu soruya olumlu ve/veya olumsuz yanıt vermek için Aralık sonunu beklemek gerekiyor.

Ama şu kesin, alınan önlemler, palyatif !

Politika faizini yükselterek de TL’nin dolar karşısındaki erimesi durdurulabilir, enflasyon aşağı çekilebilirdi.

İktidarın finansal kararlarda hâlâ NASS’ı pusula olarak görmesi finansal/ekonomik sorunları daha da karmaşık hale getirecek gibi…

Yeni Ufuk

Haber :