Altına hücum !
Altın Ortaçağ’da para olarak da kullanılmıştı, ama artık para değil, bu anlamda bir mübadele aracı değil. Altın artık bir birikim aracı, belki de en güvenilir değeri ifade ettiği için uluslararası bir kimliği de var
Ülkelerin bastıkları paranın hacmini (emisyon) merkez bankalarındaki altın rezervleri belirliyor. Toplam kağıt veya madeni paranın mübadele aracı olarak değerini o ülkenin altın stokları hem belirliyor hem de güvence altına alıyor.
Karşılığı olmadan basılan paraların ise kısa sürede alım gücü düşüyor, değer kaybediyor yahut.
Türkiye, altın rezervi bakımından ilk 10 ülke içinde yeralıyor. Buna rağmen liranın döviz karşısında erimesi, emisyon hacminin yeterli dengede olmadığını gösteriyor.
Liranın zaman içinde altın ve döviz karşısında değer kaybetmesi kaçınılmaz olarak maaşların da erimesine yolaçıyor.
Altın ve diğer değerli bir maden olan gümüş fiyatlarının yükselmesinin nedeni üzerine çeşitli teoriler var. Ama tüm teorilerin özünü güven duygusu oluşturuyor. Dünyanın her yerinde birikimi olan insanlar şu sıralar birikim aracı olarak dövizi, hisse senedini gayrimenkulü değil, altın ve gümüşü tercih ediyorlar. Çünkü en kalıcı değer o.
Bu ne kadar böyle devam edecek tam olarak belli değil, ama altının gramının 6 bin lirayı aşmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Altının değer kazanması, onun karşılığı olan paranın bir kısmının daha âtıl hale gelmesi anlamına geliyor, bu da ülke ekonomilerini zorluyor. Çünkü ticaret ve yatırımlar altın ile değil, para ile yapılıyor.
Sanıyoruz kitleler kendilerini ve geleceklerini ekonomik bakımdan da güvenceli görene kadar altın tahtını koruyacaktır…
Yeni Ufuk
Haber :