Fiyatlar artarken ücretlerin reel değer olarak yerinde sayması serbest piyasa ekonomisine sahip ülkelerin temel çelişkidir.
Fiyatların artması arz-talep dengesizliğinden kaynaklanır. Ücretlerin fiyatların gerisinde kalması ise demokratik işlerliğin yeterli derinlikte olmasından...
Ülkemizde kamu işçilerinin ücretleri toplu sözleşmeyle saptanıyor. Burada işveren devlettir. Toplu pazarlıkta
son analizde işverenin dediği olur, ücretler onun kabul edeceği oranda artar ancak.
Şu sıralar kamu işçilerinin ücret artışı için sözleşme görüşmeler devam ediyor. Kamu işçilerine verilecek zammın piyasa gerçeklerine ters düşmesi halinde fiyat-ücret sarmalındaki dengesizlik sürecek.
Asgari ücreti ile, memur ve emekli maaş ve ücretlerini de devleti yönetenler tarafından saptanması, fiyat-ücret sarmalında yönetimin belirleyeceğini gösteriyor.
Temmuz’da memur ve emeklilere de zam yapılması gerekiyor. Memurlar sözleşmelerinin üzerine enflasyon farkı alırken emekli maaşları doğrudan enflasyon farkına bağlı olarak saptanıyor.
Enflasyon verilerini ise bir devlet kurumu olan TÜİK belirliyor. TÜİK’in verilerinin hemen her yıl piyasa gerçekleriyle örtüşmemesi, emeklileri açılık sınırının altında bir yaşama mahkum ediyor.
Önümüzdeki Temmuz’da da emekliler TÜİK enflasyonuna göre zam alacak ve en iyimser yorumla bile açlık sınırının altında bir ücrete razı olmak zorunda kalacak !..
Yeni Ufuk
Haber :
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor