Sübvansiyon niçin yok ?

Akaryakıt zamları üst üste bindi. Özellikle motorin zamları çirftçinin, nakliyecilerin belini büktü. Çiftçi, traktörünü kullanamaz hâle gelirken nakliye fiyatları da tırmandı. Nakliyenin zamlanması doğal olarak genel yaşama yansıyor. Ürün ve hizmetler daha da pahalanıyor..

Akaryakıt fiyatlarının yükselmesinde iktidarın rolü de var elbette, ama akaryakıt musluklarını elinde tutan yabancı ülkelerin pazarın tümünü kontrol eden kararlarının da rolü büyük.

İktidarın fiyat artışlarındaki rolü, dolar kurunu bir türlü istenilen tek haneli düzeye düşürememesinde! Doların yükselmesi kaçınılmaz olarak ithal tüm mallara bu arada akaryakıt fiyatlarına da yansıyor.

Aslında bu yeni bir şey değil. Eskiden de böyleydi, ama devlet doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarını sübvanse ediyordu, vatandaşa tam olarak yansıtmıyordu.

Bu politika aslında devletçi bir politikadır. Örneğin Zonguldak havzasından üretilen kömürler çok uzun yıllar maliyetinin altında satılmıştı, yani sübvanse edilmişti. Açığı devlet karşılamıştı.

Peki şimdi değişen ne ? Devlet niçin akaryakıt ve doğalgaz fiyatlarını sübvanse etmiyor ?

Bunun nedeni belli: MB’nin kasasında yeterli birikim yok. Bu yüzden akaryakıt zamları pompaya yansıtılıyor, o da genel fiyat artışlarına yolaçıyor.

Çare ?

En palyatif çare, para basmaktır. Ancak onun da bir marjı olduğu gibi, karşılıksız basılan paralar da enflasyonu azdırır.

Bugünler geçecek diyorlar. Ama, ne zaman ?

vaat çok, tarih veren yok !..

Yeni Ufuk

Haber :