Şunu mertçe kabul etmeliyiz:
İçeriği ve biçimi birbirine uyumlu, tıkır tıkır işleyen bir milli eğitim düzenimiz yok.
AKP iktidarı döneminde milli eğitim sürekli değişimlerle gerek içerik ve gerekçe biçim bakımından arzulanan eğitim düzeyini tutturamadı.
Bunda milli eğitime inanç penceresinden yaklaşılmasının da etkisi oldu.
Bu bir yana…
Üst üste birer ekonomik krizler ve bunun geniş kitleler üzerindeki ağır baskısı kaçınılmaz olarak eğitim harcamalarının da yükselmesine neden oldu.
Son yapılan araştırmalara göre, kırtasiye fiyatları son 7 yıl içinde yüzde 1732 arttı. Defter/kalem harcaması 2018’da 120 lirayken bugün 2 bin 354 liraya çıktı. Okul kıyafetleri de büyük ölçüde zamlandı. Kılık-kıyafet 2018’de 337 lira iken bugün 4 bin 250 liraya çıktı.
Buna servis, gıda vb. ek harcamaları ekleyince tek bir öğrencinin okula başlama masrafı ilkokulda 47 bir lirayı buluyor. Lise ve üniversitelerde çok daha yüksek…
Özel okulları hiç sormayın ! Yıllık fiyatı 1 milyon lirayı bulan özel okullar var.
Bu koşullarda örneğin-iki çocuk okutmak zorunda olan dargelirli bir ailenin bu masrafların altından kalkması çok zordur. Bunun acısını da hem anne-babalar ve hem de öğrenciler çekiyor.
Fiyat artışları dizginlenmezse bu böyle sürecek. Sonuçta hem eğitimin kalitesi iyice düşecek ve hem de okula devam oranı azalacak !..
Yeni Ufuk
Haber :

















