
ÜNİVERSİTEYE GİTMEDEN YÜKSEK LİSANS YAPAN ÇAĞLAYAN../KENDİNİ UYANIK ZANNEDEN BAŞKAN...
21 Ekim 2025 07:25:51
Eğitimin ne kadar önemli olduğunu bilmeyeniniz, yoktur…
Eğitim, bir toplumun gelişmesi ve ilerlemesinde en önemli faktördür…
Maalesef ki, Günümüzde her çocuk, genç aynı standartlarda eğitim olanağına da sahip değil…
Ak parti İl başkanı Mustafa Çağlayan’da eğitimin ne kadar önemli olduğunu anlamış olacak ki…
Bülent Ecevit üniversitesinde yüksek lisans yapmaya başlamış…
Kendisine eğitim ve öğretim hayatında başarılar diliyoruz…
Dilemesine ama…
Bunun yüksek lisans öğrenimi, diğer yüksek lisans öğrencilerinden biraz daha farklı…
Derse gitme, Üniversiteye gitme gibi bir zorunluluğu yok muş, kendisinin, başkan ya ayrıcaklı kendisi...
Bizim kulağımıza gelen iddialar bu şekilde…
Geçen sene ben, BEÜ de yüksek lisansa başladığım zaman, dersime giren hocalar, derse girmem gerektiğini söylemiş, derse gelmeden sınavdan yüksek puan alsan dahi, hocaların değerlendirme notundan kalırsın, derse mecbur geleceksin, demişlerdi…
Tabi, ben Ak parti il başkanı değilim ki, derse girmeden geçeyeyim…
Bu uygulama, Mustafa Çağlayan gibilere özel herhalde, Şu Dünya da bir torpil yapanımda olmadı...
Herkes de yaşadığı şehirde de, yüksek lisans yapma imkanı da bulamıyor ayrıcalıklı Çağlayan gibi, Bazı gençler, mezun olduğu bölümün hangi üniversite yüksek lisans bölümü varsa, o üniversite de yüksek lisans yapıyor, okumak için başka bir şehirden, başka bir şehre gelip, ev tutup, kira verip, ders çalışa dururken…
Bunların içinde, babası emekli olduğu için çalışanda var, çocuğunu okutmak için ev temizliğine giden annede var, Asgari ücretle çalışan dar gelirlide var…
Alın teriyle kazandıkları, bu paraları evlatlarının eğitimi için harcıyorlar…
Onlar harcaya dursun…
Mustafa Çağlayan okula gitmeden yüksek lisans yapsın…
Arada bir uğradığı da söyleniyor, üniversiteye ziyarete mi? Gidiyor…
Derse mi? Giriyor, bilmiyoruz…
Üniversite yönetimden, kendisini idare eden birinin olduğu da iddia ediliyor…
Dün ben, Üniversite yönetimden biri ile telefonda görüştüm, kendisine bu durumu sordum, Çağlayan’ın okula gitmeden yüksek lisans yaptığını, kendisinin bu konudan haberi olduğunu, kendisinin bu konuya dahil olmadığını, Çağlayan’ın okula gitmeden, Yüksek lisans yapmasının yanlış olduğunu söyledi…
Birde bunların içinde, babası emekli olduğu için çalışanda var, çocuğunu okutmak içine ev temizliğine giden annede var, Asgari ücretle çalışan dar gelirlide var…
Alın teriyle kazandıkları, bu paraları evlatlarının eğitimi için harcıyorlar…
Onlar harcaya dursun…
Mustafa Çağlayan okula gitmeden yüksek lisans yapsın…
Arada bir uğradığı da söyleniyor, üniversiteye ziyarete mi? Gidiyor…
Derse mi? Giriyor...
Eğer, Mustafa Çağlayan Üniversitede derslere girmeden diploma alır, Yüksek lisans mezunu olursa…
Birçok gencin hakkına girmiş, olur…
Bu haksızlığa susan, göz yumanda bu hakka ortak, olur…
Sayın BEÜ üniversitesi Rektörü, Prof.Dr. İsmail Hakkı Özölçer bu konuyu araştırmalı…
Kendisinin Mustafa Çağlayan ile aralarının gayet iyi olduğunu biliyoruz…
Aralarının iyi olması bizi ilgilendirmez, Üniversitelerin kuralları var…
Herkse bu kurallara uyacak…
Sayın Rektör...
KENDİNİ UYANIK ZANNEDEN BAŞKAN...
Aynı partide iki başkan düşünün…
İkisi de sözde, aynı davanın peşinde…
Biri diğerini yazdırmak, için kesenin ağzını açmış…
Elini de korkak alıştırmıyor, kendisi…
Rakip gibi gördüğü sözde dava arkadaşının önümüzdeki genel seçimlerde, milletvekili adayı olmasından korkuyor…
Rakibi şimdiden ekarte etmeye çalışıyor…
Adamda haklı seçimle, senedin vakti çabuk gelir…
Tohumu tarlaya ne kadar erken atarsam, o kadar çabuk filizlenir, kafasında…
Ama… Mevsiminden önce atarsan o tohumu, iyi hasat alamazsın sayın başkan
Yazdırdığın başkan her şeyin farkında…
O, Eşeği çoktan sağlam kazığa bağlamış…
ETİKETLER : Yazdır







