CHP’nin olağan ilçe kongreleri tamamlandı, hafta sonu da il kongresi yapılacak. Parti içinde bütün gözler, hesaplar, dikkatler oraya yoğunlaştı.
İlçe kongreleri “sen sağ, ben selamet” anlayışı ile bitti, ama merkez ilçede hesaplar kapanmadığı, bitmediği için 4 adaylı tartışmalı bir kongre yaşandı. Sonuç olarak, parti içi son hesaplaşmanın il kongresinde gerçekleşeceği görüldü.
*****
İl başkanı adayı olarak önce, Turan Oral adı dolaştı ortalıkta. Oral, kongrelere katıldı, ilçeleri gezdi, düşüncelerini aktardı. Doğrusu ya, donanımlı, bilgili, sorunlara vakıf bir görüntü sergiledi. 
Milletvekili Turpçu yoluyla ilçe başkanlarının bir toplantı yaptığı ve orada ise eski Çaycuma ilçe başkanlarından, eski İl Genel Meclisi üyelerinden, işadamı Umut Başoğlu adının “arena”ya sürüldüğü görüldü. Umut Başoğlu da ilçeleri gezerek, delegelere kendini tanıttı ve olumlu düşüncelerini paylaştı.. 
Merkez ilçenin ise bu oluşuma muhalefet içinde olduğu biliniyor. Merkez’de ise sanılan o ki, “ince hesaplar” açısından “anlaşmaya varılması” sonucunda Halil Furat adaylığını açıkladı ve ilçe gezilerine başladı. Halil Furat da geçmişte il Başkanlığı yapmış, parti için her türlü özveriyi gösterebilen bir kişi olarak biliniyor.
Milletvekili Turpçu ile İlçe başkanları arasında, Merkezde de eski il yöneticileri ve m.vekili adayları arasında “masa başında - delegeler dışında” yapılan, “yarınlara dönük ince hesaplar” böyle bir görünüm doğurdu.
Son duruma göre İl genel kurulunda Umut Başoğlu ile Halil Furat’ın karşı karşıya geleceği netleşmiş görünüyor. 
*****
Şimdi çıplak gözle dışarıdan bakıldığında, ilçelerle, merkez ilçe arasında kalın bir çizgiyle ikiye ayrılmışlık, bölünmüşlük gözleniyor. Daha önce böyle bir durum yaşanmamıştı. Ayrıca merkez ilçenin de hiç bu kadar yalnız kaldığı, yalnız bırakıldığı da görülmemişti.
İlçeler merkeze karşı bir aday öne sürüyor, merkez de ilçelerin bu ablukasına karşı merkezden başka bir adayı destekliyor. 
Bu durum, yani ilçeler ile merkez ilçenin karşı karşıya getirilişi, parti birliği-bütünlüğü açısından, belki de yaklaşan bir erken seçim düşünüldüğünde son derece sakıncalı bir durumdur. 
Bilinen kadarıyla bu keskin bölünme, bu günün siyasetçileri tarafından “kendi ikballeri” açısından başarılmış(!) oluyor. 
İşin bir başka boyutu da alınan duyumlara göre sakat bir anlayışla adayların “yerlilik-yabancılık” konusunun gündeme taşınmağa çalışılmasıdır ki, partiyi daha çok yaralıyacak, bölüp parçalıyacaktır. 
Politik ikballer uğruna meydana getirilen bu durum CHP Zonguldak örgütüne reva mıdır? 
*****
Ancak, Adalet Partisi genel başkanı, eski başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “politikada 24 saat çok uzun bir süredir” sözünü anımsatırcasına, bu oluşan durumlara açık tepki gösterenler Çarşamba günü itibariyle sosyal medya üzerinden “yeni bir aday” arayışına başladı. 
Arayışçılar Av. Deniz Dilaver üzerinde yoğunlaşırken, bir kadın adayın da İl başkanı olarak düşünebileceği de ileri sürüldü. Arayışçıların arayışı ne sonuç verir şimdiden bilinemez.
*****
Bu arayışların temelinde ise özetle şu gerekçelerin olduğu görülüyor: 

1-Parti birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden “ikbal hesapları” partiye zarar verici mahiyettedir.
2-Cepte keklik göründüğü sanılan “delege oyları” alınır satılır mal değildir.
3-Bu hesapların dışında partide birliği sağlayabilecek, bağımsız davranabilecek bir yapılanma gerekiyor.
4-Mevcut adayların birinin kazanması partide ikilik yaratarak güç kaybına yol açabilir, toparlanma zor olabilir.
5- İnce hesapların dışında yeni başkan ve yönetiminin merkezi ve ilçeleri kucaklayarak;
A- 2019 seçimlerinin her seçim biriminde örgütlenmesi derhal yapılmalıdır,
B- Büyükşehir/Bütünşehir Belediye seçimlerinde ilçeler dahil halkın benimseyeceği, destek vereceği doğru adaylarla kazanma amaçlanmalıdır. 
C- Milletvekili seçimlerinde, 2 vekillik değil en az 3 vekillik hedeflemelidir.
D- İl yönetimi bu çalışmaları düzenleyecek, örgütleyecek, donanımlı, bilgili ve özverili kişilerden oluşmalıdır.
E- Merkez ilçe ve ilçeler karşıtlığına son verilmeli, İl yönetimi, çalışmalarını ilçe örgütleriyle birlik içinde yürütebilmeli, her birim bu çalışmalarda yer almalıdır.
*****
Yukarıda adları geçenler partimiz örgütlerinde geçmişte seçilerek görev yapmış hepsi de değerli partili arkadaşlardır. Özel kişililiklerine de asla bir şey söylenemez. Bu bir olağan seçimdir. Masabaşı hesaplarına karşı partililerin güçlü ve tarafsız bir yönetim için arayışıdır. Anlayışla karşılanmalıdır. Önümüzde uzun bir 24 saat vardır. Barış ve huzur içinde geçmesi beklenen genel kurulda sonuç olarak delegelerin dediği olacaktır. Bakalım ayine-i devran ne gösterir.