Aslında herkes bir dâhidir. Kimilerinin içindeki bu dehayı keşfeder ve hayatını tam kapasiteyle anlamlı işler yaparak geçirir. Kimileri de 50 yaşında kahvede ya da TV başında ölümü bekler. Kaç yaşınızda olursanız olun, eğer yapacak bir şey bulamıyorsanız yedi saatten fazla uyuyor. İki saatten TV seyrediyorsanız; geçmişinize dönün ve nerede yanlış yaptım diye kendinizi sorgulayın. Unutmayın en fazla iler giden ok, geriye çekilmiş yaydan çıkar. İnsan beyni yaklaşık 60 bin fikir üretir. Şöyle bir düşünelim mi ANAVATANLI DOSTLARIM. Bu fikirlerin acaba % kaçını, yeni şeyleri düşünmek için kullanıyoruz. Yoksa futbol, diziler, sanatçılar ve dedikodu için mi kullanıyoruz? Eğer bu 60000 fikir üretme kapasitesine sahip bir organı kullanıyorsak; tavuklar içinde muhteşem özelliklerinin farkında olmadan, korkak bir şekilde yaşayan kartaldan fakımız kalmaz.

Malum internet çıktı mertlik bozuldu hele e-mail çıktı ve biz mektup yazmayı bıraktık. YANLIŞ MI? Kısaca dostlar, yeter ki siz kendinizi bir şeylere adayın; çalışmak ve üretmek isteyin İnanın yapılabilecek ve dokunulacak o kadar çok şey var ki? Hiç ölmeyecek kadar bu dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahrete çalış. Bu nedenle bilge insan, aklını , gönlünü, enerjisini, bedenini, sözlerini ve iyiliğini sonuna kadar tam kapasiteyle hatta bunu da aşarak kendisi için değil toplum için kullanmalıdır.
Özetle bilge insan ya da kurum kendinde var olan kapasitenin % 100 ünü, hatta görevdeşlik oluşturarak % 110-120 sini de kullanmalıdır. Zira ülke olarak çalışmak ve üretmekten başka çaremiz yok.

 
ZAMAN YÖNETİMİ
Her gününüzü hayatınızın son günüymüş gibi yaşayın; bir gün haklı çıkacaksınız.
Yaşam için kalan en kaliteli, süre 30-60 arası 20-30 yıldır. Zaman bize verilen sınırlı bir armağan ve ancak bu kadarına sahip olduğumuz görülecektir. Türkiye’ de ortalama yaş erkeklerde 72, kadınlarda 75 tir (Enteresan değil mi? İzahı zor bir durum Konuya bu yönüyle bakarsam, sınırlı bir peryoduna. Dünyada ise en kısa ömür 48 yaşla Afganistan’da En uzun ömür ise 82 yaşla Fransa ve Japonyadadır.

 
Çocuklukta uyuyarak geçen süreyi ve gençlik zamanlarımızı düşünürsek bize topu topu 20-30 yıl gibi bir süre kalır. Öyleyse Anavatanlı insanlar, bilge ve bilgili bir insan bu sınırlı süreyi, hem ahiret hem de bu dünya için çok etkili kullanmalıyız. ÖNCELİKLE BELİRTMEKTEYİM Kİ Türkiye’de bilge insanlara yakışmayan bir alışkanlık görüyorum. Ondada hiçbir randevu, organizasyon ve toplantı da zamanında başlamaz ülkemde. NEDENSE HER ŞEYE 15-20 DK GEÇ BAŞLIYORUZ. Buna örnek verecek olursam AB den bir heyet ve Türk ekip şikâyet üzerine gara gidiyor ve bekliyor. Sabah tam 08.00 de hareket ediyor. Dünyanın her yerinde 1-2 dakika rötar ol diye düşünürlerken. Burada görünen Rotar yok yani. Tam garı terk ederken Türk heyetinden biri lafa giriyor. Efendim bu kalkan dün sabah 08.00 da kalkması gereken trendir.

 
Bana göre de en verimsiz zamanı TV izlerken harcıyoruz. Hatta dünyada ilk 3 teyiz. HA BU ZAMANDA FİKRİ TARTIŞMALAR, BELGESELLER İZLESEK NEYSEDE! NERDEEEE ! Saçma sapan kadın ve evlendir me programları diziler ve futbol ile futbol yorumu eleştiri programları, hoş neyi eleştirirler ondanda bir şey anlamam ya böylece pasif uyuşmuş bir şekilde zamanımızı çöpe atıyoruz. Çünkü TV İZLERKEN OLAYA MÜDAHALE VE DÜŞÜNME ŞANSIN YOK. Sadece beyinsel olarak uyuşturuyoruz ya! Uzun süre bilgisayarda oyun oynamakta öyle. Bu zamanlarda beyin uyuşur ve hücreler intihar eder. Örneğin boşa geçen zaman Sadece armutları olgunlaştırır. Türkiye’de neden okullar haziran ayında tatile girer ve 3 ay boş gezenin boş kalfası oluruz. Şimdi ödevde yasak bu surede! Anlayanınız var mı?
İşte böyle sevgili Anavatanlılar yarın ben yazmaya devam edeceğim. Peki siz sıkılmadan okuma?