Yeni Ufuk Gazetesi  - Kdz Ereğli ve Zonguldak bölgesel haberler
 
logo
  •  
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » MEDYA
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » TÜM HABERLER
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » ARŞİV ARAMA
    •  » HABER ARA
    •  » SEKTÖR
    •  » KÜNYE
  • ZONGULDAK
  • KDZ.EREĞLİ
  • ALAPLI
  • GÜLÜÇ
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • SPOR
  • POLİTİKA
  • MAGAZİN
  • YAŞAM
  • DÜNYA
  Kdz. Ereğli’de silah kaçakcılığı operasyonu: Üç şüpheli adliyeye çıkarıldı
  Futbolda bahis operasyonu derinleşiyor! 17 ilde 35 gözaltı!
  CHP Zonguldak’ta İktidarı İstifaya Davet Etti
  Özgür Özel Zonguldak’ta, Mansur Yavaş’a soruşturma iznine sert tepki gösterdi
  Kdz. Ereğli’de Yağışla Birlikte Trafik Kazası: Şans Eseri Yaralanan Olmadı
  Film Gibi Uyuşturucu Operasyonu! Zonguldaklı Esnaf Tutuklandı
  Emekli polis kahvehanede dehşet saçtı: 2 ölü, 2 yaralı
  Zonguldaklı iki hakem listede
  İşletmeci’den itiraf: “Kiranın 22 bin TL’si TTK’ya, gerisi Derya Akbıyık’a veriliyordu”
  Zonguldakspor șike yüzünden küme mi düştü?
13 Aralık 2025 Cumartesi
ÜSLÛB-I BEYAN AYNIYLE İNSAN..

ÜSLÛB-I BEYAN AYNIYLE İNSAN..
28 Ocak 2015 23:50:04

Yazar :

  • Whatsapp ta Paylaş
Fransız yazar Buffon, üslup ile ilgili düşüncelerini “Üslûp, insanın ta kendisidir.” diye özetler. Bizde ise “üslûb-i beyan ayniyle insan” diye bu düşünceyi ifade eder eskiler. “Neyi, nasıl diyorsan sen de aynen öylesin” anlamına geliyor bu deyiş. Üslûp; Kişinin duygu, düşünce ve hayallerini, istek ve dileklerini kendine özgü anlatma biçimidir. Başka bir anlatımla üslup, kendine özgülük, duyuş, görüş, anlatış, kişisel beğenileri  anlatma amacı ile yine kişiye özgü ifade ediş  anlamları da taşır. Özetle üslup,  kişinin konuşma tarzı ve hareketleri, kişinin iç dünyasının ve karakterinin aynasıdır anlamına da gelmektedir.  
 
Sözlü anlatımda; sözcükleri seçme ve kullanma, vurgulama ve mimikler de işin içine girer. Yazılı anlatımda ise; konu, anlatılan nesneyi, üslup da bunun nasıl anlatıldığını gösterir. Hatta aynı şeyi anlatmak istedikleri halde üslubun, “alimde başka, cahilde başka”  olduğu  görülür. Çünkü herkes anlatmak istediğini; kendi kültürü, eğitimi, bilgisi, görgüsü içinde, kelime dağarcığına göre kendi anlatım özelliklerini de katarak anlatır. Eskiler bu duruma “herkes meşrebince ifade ediyor” derler. Yazım kuralları kadar noktalama işaretlerini kullanış biçimi de yazılı anlatımda etkili olur. Buna göre kişinin, dili kullanış biçimi ve anlatım özellikleri, onun üslûbunu meydana getirir, diyebiliriz.
***** 
Türkçemizde üslup sözcüğü için; anlatım tarzı, biçemi, yöntemi, yolu, metodu, tekniği  tanımları da kullanılır. Yine üslup, kişinin yazım tekniği, sözcük seçimi ve cümle kuruluşlarındaki kendine özgülük, görüş, duyuş ve anlatış özelliği olarak da belirtilir. Bunu “her üslup sahibini bağlar” diye de söyleyebiliriz. “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” atasözü, üslubun kişiye özgü olduğunu anlatır. Yazıyı yazı kılan, okuru yazıya bağlayan, yazının tadıdır. Üslup ise sözün tadını dilde duyuran çok önemli bir özelliktir.
Yazılı ve sözlü anlatımda kişisel özellikleri yansıtan üslubun, toplumsal ilişkilerde ve siyasette de çok büyük önem taşıdığı tartışılmaz bir gerçektir. 
Siyaset; ülke ve toplum sorunları üzerinde farklı görüş ve bakışla tartışma, yasalar çerçevesinde değişik anlatım yol ve yöntemleri kullanarak, halkı bu doğrultuda etkileme işi, diye tanımlanabilir. 
 
Ancak toplum önüne çıkan kişilerin, yöneticilerin, siyasetçilerin, kitle örgütü temsilcilerinin düşünce ve görüşlerini aktarırken, üsluplarına herkesten çok özen gösterme sorumlulukları olduğu da unutulmaması gereken bir gerçektir. Sadece onlar mı? Okuldaki öğretmenden başlayarak, toplum önüne çıkan, tv ekranlarında boy gösteren, yazan, çizen tüm kişilerin de aynı kurala uymaları, özenli  olmaları gerekir. Bu sorumluluk, kişinin kendine olduğu kadar topluma da saygısının bir gereği olarak kabul edilmelidir.
*****        
Ünlü Ziya Paşa, Terkib-i bendi’nde şöyle der: Cânan gide rindân dağıla mey ola rîzan /
Böyle gecenin hayr umulur mu seherinde. Bu beyti günümüz Türkçesine şöyle çevirebiliriz:  (Sevgili gitse, rintler -âşıklar- dağılsa, şarap dökülse… Böyle gecenin sabahından ne hayır umulur?)
Kimi kişiler de yazdıkları yazılarda veya toplum önüne çıktıklarında üslupları kadar   kullandıkları kelimelerin, cümlelerin  anlamları açısından da büyük yanlışlara düşebilirler. Kendilerince doğru şeyler söylediklerini düşünme güdüsüyle; afrayla-tafrayla kurdukları cümleler, temelsiz-dayanaksız suçlamalar, ben merkezli tavırlar ile inandırıcılıklarını yitirmiş,  kendilerini küçültmüş olurlar ne yazık ki.. 
 
Kimi konuşmacıların da hitap ettikleri toplumun, kaderde ve kıvançta  birlikte olma duygularını güçlendirmek yerine; geçmişte yaşananları, olayları, olguları sadece kendi çıkarları, hırsları, kinleri, kaprisleri, öfkeleri temelinde değerlendirdikleri görülür.  Bu bireysel çıkış, içinden çıktıkları toplumu karşısına alarak; onları iteleme, incitme, hatta tahrik etme  sonuçları doğurur. Yani, beyitte söylendiği gibi; sevilenler dağıtılırsa, şarap kadehleri gibi gönüller kırılırsa, insanlar küstürülürse, huzursuz edilirse bu durum kimseye kazanç sağlamaz.
 
Bu durumdaki kişiler; gelecekte o toplumun önüne hangi yüzle çıkacaklarını hesap etmeden, kendilerince bir kazanç sağladıklarını düşünürler. Oysa çoğu kez görülmüştür ki kazın ayağı öyle değildir. Yani gece, dostluk ve muhabbet meclisini dağıtırsanız, böyle gecenin sabahından hayır beklememelisiniz.
*****
 Özellikle siyasete soyunmuş kişilerin ise toplum önünde asla ölçüsüz ve  tahripkar olmamaları beklenir.   Politika içinde kendilerine yer arayanların dikkat edecekleri diğer bir konu ise asla çelişkili olmamaları, bir dediklerinin sonraki ile örtüşmesine dikkat etmeleri gerektiğidir. Çünkü toplum hemen  “Bir dediği ötekini tutmuyor” diye damgayı basar. Eskiler bu tutumda olanlar için de“Herkes kendi meşrebince davranır, konuşur” derler. Meşrep: huy, davranış, yaratılışta olan nitelik; tutum ve durum, diye tanımlanıyor sözlüklerde. 
 
Karşı düşünceleri tartışırken bile üsluba, kullanılan kelimelerin anlamlarına, söyleyiş tarzına da dikkat edilmesinin bilinmesi gerekir. Yarın, hitap ettiklerinizle birbirinizin yüzüne bakamayacağınız söz ve davranışlardan da özenle kaçınmak gerekli değil midir? Toplum önüne çıkan kişilerin olumsuz örnek olmamaları; toplumsal ilişkileri koruyan, geliştiren, asla yıpranmasına izin vermeyen bir davranışta olmaları da akıldan çıkarılmamalı. Ağızlardan çıkanları da kulaklar duymalıdır. Ne yazık ki son yıllarda siyasetçilerimizin bir üslup zaafiyeti içinde olduğunun sayısız örneklerini istemeyerek de olsa görmekteyiz..
*****      
Eskiler, "gönül deniz, dil sahildir, gönülde ne varsa kıyıya o vurur" derler. Bir insanın insanlığı kişiliği, karakteri, değeri, konuşmasına  ve konuşmasında tercih ettiği üslûba (ifade tarzına) aynıyla yansır. Hani deriz ya, “dervişin fikri ne ise zikri odur” diye. Aynen öyle. Hayatı algılayış ve yorumlayışınız, sadece dil ile, dile gelenle değil, aynı zamanda haliniz ve  durumunuzla da uyumludur. Bir olayı, bir olguyu, bir düşünceyi, duyguyu, durumu, tanımlama için seçtiğiniz sözler ve ifade ediş biçimi, tarif edilen kadar, tarif edeni de tasvir eder. Hatta içeriğinden, esas özünden sıyrılmış söz  ve  ifade, aslında sahibini de anlatır.  
 
Aynı  siyasal ve toplumsal örgütlenme içindeki kişileri, grupları toplum önünde  itelemeğe yaslanan üslup sahiplerinin, dinleyenler ve izleyenlerce   “temelsiz-dayanaksız” ve “ölçüsüz”  şeklinde değerlendirildiğini görüyoruz. “Bir hediyeyi vermedeki tavır ve üslup, hediyeden daha önemlidir” diye bir söz vardır güzel Türkçemizde. Hediye verileni incitmeme, üzmeme, nazik ve kibar olma, anlamlarını içerir. İnsani ilişkileri olduğu kadar  toplumsal değerleri de zedeleyen bu durum, şu önemli uyarıyı yapıyor:  Her siyasetçinin kendine özgü üslubu olsun; ancak bu üslup, ulusal ve toplumsal değerlerin, insani ilişkilerin, kültürün, alınan eğitimin, ahlakın, görgünün, anlayışın, yaşam kurallarının dışında olmasın!..     
 

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

     Yorumlar ( 3 )

    Sevinc TOGMAN
    4 yıl önce

    Bu denli derin ve degerli harmanlama Muthissiniz gunumuze ders olabilmesi ...
    saygi sevgi selam Merhaba !

     Beğen (1)

    Hayri Kaya
    6 yıl önce

    Bu güzel yazı için sizi kutlarım. Elinize sağlık.

     Beğen

    Sevket RYIGIT
    7 yıl önce

    Makale bilginin görgümün bilgiyi güzel ifade edebilme yeteneğinin yansımasıydı ve herkesin her zaman ihtiyac duyacagi bir konunun islenmesiydi.

     Beğen

    • s.
    • 1

    Diğer Yazıları


    • Zonguldak İçin!
      13-05-2011 | 21 : 55 18
    • Yorgun Proje!..
      31-05-2011 | 17 : 50 17
    • YURTTAŞLIK BİLİNCİ..
      02-11-2011 | 14 : 20 09
    • Atatürk?ü Anlamadan!
      10-11-2011 | 17 : 33 24
    • Karadeniz sahilinin kraliçesi..
      14-05-2011 | 10 : 30 08
    • ÜSLÛB-I BEYAN AYNIYLE İNSAN..
      29-01-2015 | 00 : 50 04
    • Demokles?in Kılıcı!
      03-02-2012 | 17 : 09 47
    • Umut Fakirin Ekmeği
      14-05-2011 | 02 : 20 07
    • Çarşı ortasında üç ulu çınar!
      29-12-2011 | 21 : 52 29
    • Filyos Vadisi Masalları
      14-05-2011 | 10 : 30 47
    • Çocuklar NUTUK okuyor..
      20-02-2017 | 19 : 25 03
    • Anadil, Anadili, Dil Ailesi..
      14-01-2012 | 01 : 53 58
    Tüm Yazıları

    Köşe Yazarlarımız


    • Sina Çıladır
      UFUK TURU
    • Sina Çıladır
      VERGİ YÜZSÜZLERİ
    • civileme
      MÜZEYYEN
    • Gamze Gayret
      KAPISININ ÖNÜNDE PİSLİKTEN GEÇİLMEYENLER SATILMIŞ GEBEŞ'İ ELEŞTİRİR OLMUŞ.../ÖZCAN ÖZMEKİK'İN ARKADAŞINA NASIL CEZA KESERSİN SEN ABDURRAHİ
    • Zehra Çıladır
      “MOR DÖNÜŞÜM”
    • Hasan Hüseyin Yalvaç
      SEVGİLİLER GÜNÜ
    • M.Kademoğlu
      EYLÜL DEYİNCE..
    • Melda Yenin
      ELEŞTİRİ.. ONARMAK MI, YIKMAK MI?

    Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Zehra Çıladır
      “MOR DÖNÜŞÜM”
    • Gamze Gayret
      KAPISININ ÖNÜNDE PİSLİKTEN GEÇİLMEYENLER SATILMIŞ GEBEŞ'İ ELEŞTİRİR OLMUŞ.../ÖZCAN ÖZMEKİK'İN ARKADAŞINA NASIL CEZA KESERSİN SEN ABDURRAHİ
    • Sina Çıladır
      VERGİ YÜZSÜZLERİ
    • Sina Çıladır
      “ÖZEL ÇİLEK" NEREYE ?
    • Sina Çıladır
      KÜRTLER KİME OY VERİR ?
    • Sina Çıladır
      BAHİS
    • Sina Çıladır
      ÖZLEMİŞİZ
    • Zehra Çıladır
      “MOR DÖNÜŞÜM”
    • Gamze Gayret
      DENİZ YAVUYILMAZ'I KİMSE DOĞRU BİLDİĞİ YOLDAN ALIKOYAMAZ.../KENDİ KUSURLARINI GÖREMEYEN ULUPINAR...
    • Gamze Gayret
      KAPISININ ÖNÜNDE PİSLİKTEN GEÇİLMEYENLER SATILMIŞ GEBEŞ'İ ELEŞTİRİR OLMUŞ.../ÖZCAN ÖZMEKİK'İN ARKADAŞINA NASIL CEZA KESERSİN SEN ABDURRAHİ
    • Bize Ulaşın
    • Künye
    • Reklam
    Yeni Ufuk Gazetesi  - Kdz Ereğli ve Zonguldak bölgesel haberler

    © yeniufuk.com.tr

     Künye - iletişim
     

    Mobil uygulamayı indirmek için tıklayınız


      Müftü Mahallesi Ateş Ahmet Sokak Cerrahoğlu İşmerkezi Kat:5 no:2
    Kdz.Ereğli/Zonguldak
      03723121008
      eregliyeniufuk@gmail.com
     
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.