Kaldırın başınızı !
Kasaba siyasetçileri için dünya, yaşadığı kasabadan ibarettir.
Keza kasaba basını için de dünya yaşadıkları kasabadan ibarettir.
Türkiye’nin ve dünyanın sorunları onların sorunu değildir.
Böyle olduğu içindir ki kasabanın sorunlarının gerçekte ülkenin ve geniş olarak dünyanın sorunlarının bir izdüşü olduğunun farkında değillerdir. Hoş zaten çoğu kasabanın temel sorunları ile de ilgilenmez !..
Kasabalarda siyaset genelde partisel ve sınıfsal derinliği olmayan bir oyundur. Siyaset kişiler özelinden yapılır. Bu tekil yaklaşım siyasetin yerel saflaşmasını ya da iktidar-muhalefet saflaşmasını eler.
Kasaba siyasetçiliği “ben”cidir. “Ben”, iyinin-doğrunun turnusoludur. Kasaba siyasetçisinin işine gelen her şey iyi ve doğrudur, gelmeyen kötü ve yanlış…
Bu yaklaşım kasabalarda klasik iktidar-muhalefet karşıtlığını çoğu kez ıskalar. Siyaset partilerüstü bir kimlik kazanır.
Bu, kasaba siyasetçiliğini kaypak bir zemin üzerine oturtur. İdeolojik-siyasal farklılaşmalar önemini yitirir. Kasaba siyasetçileri için parti değiştirmek olağan hale gelir. Kasabalarda milliyetçi bir partiden sol bir partiye transfer olmak ya da soldan muhafazakar bir şemsiye altına sığınmak çok doğaldır. Kasaba siyasetçisinin kafasında “dönek” kavramı yoktur. Çünkü, “benci”dir.
Kasaba siyasetcileri için asıl hedef, su yüzünde ya da oyunda kalmaktır. Bir koltuğu da varsa onu kaybetmemek için her partiyle işbirliği yapabilir.
Bu yüzden kasabalarda yatay geçişleri zorlaştıracak partilerarası polemikler pek görülmez. Siyaset kişiler üzerinden yürütülür.
Kimi kasabalarda ise siyaset ve siyasal etkinlikler sadece seçim dönemlerine özgü bir tür festival olarak algılanır.
Oysa çağdaş siyasetçiliğin önkoşulu sürekli siyaset üreterek halk kitlelerini gerçeklere/doğrulara yönlendirmeyi zorunlu kılar.
Basın için de ayrı şey söylenebilir. Sadece yaşadığı kentin değil ülkesinin sorunlarına Fransız kalmış bir basın, günümüzde basın değildir !
Çünkü basın teknolojisindeki olağanüstü gelişmeler yerel basını da ulusal ve global bir oyuncuya dönüştürdü.
Siyasetçiler ve basın olarak kafalarımızı kaldırmak; kasabalı olmanın yanısıra Türkiyeli ve dünyalı olmak zorundayız !..
Yeni Ufuk
Haber :
