İsrail’e müdahale sorunu

Aynı tavrı MHP lideri Bahçeli de takındı, İsrail ile arkasındaki ABD’ye karşı askeri seçeneğin gündeme getirilmesini istedi.

Erdoğan ise bu konuda temkinli davranıyor. İsrail’i en sert şeklide eleştirirken onu mahipule eden ABD’yi görmezden geliyor.

Şu gerçeğin altını çizeceğiz:

ABD’nin oluru olmadan İsrail’e karşı militarist yaklaşımlar sergilemek pek gerçekçi bir politika olmaz.

Nitekim Birleşmiş Milletler ’de yaptığı konuşmada Trump İsrail’e sımsıkı sarılarak Filistin devletini tanıyan ülkeleri tehdit etti; Filistin’i tanımanın HAMAS’ın suç ortaklığı olacağını söyledi.

Yani İsrail’e karşı fiili müdahaleler öncelikle karşısında ABD’yi bulacaktır.

Ama bu, İsrail’in soykırımcı vahşetine karşı hiçbir şey yapılmayacağı anlamına da gelmiyor elbette. Bunun en somut örneğini şu sıralar İspanya veriyor. İspanya İsrail ile tüm ticari ilişkilerini kesmekle kalmadı, İsrail’in uluslararası her etkinlikten dışlanmasını bir sert  tavır da takındı.

Sayıları 57 olan Müslüman ülkeler İspanya kadar olamadı. Çoğu hali İsrail ile ticari ilişkilerini sürdürüyor, ABD’yi de  düşünerek fiili baskı seçeneğine yanaşmıyor.

Bu nasıl din kardeşliğidir böyle ?

Özel ile Bahçeli’nin isteklerine dönersek bu biraz zor, mevcut koşullarda gerçekçi de değil. Ama Türkiye pekala bir İspanya tavrı takınabilir İsrail’e, buna engel yok.

Yok, küresel dengeler bunu önlüyorsa o zaman sözel tepkiler giderek etkinliğini kaybedenecektir.

Yeni Ufuk

Haber :