Bir ülkenin ekonomisi ya üretime ya da tüketime dayalı olarak büyür; ikincisi yapay büyümedir.
Maliye Bakanı Şimşek ekonominin bu yıl büyüyeceğini söylüyor. Dünya Bankası da yüzde 0.5’lik bir büyümeden sözediyor.
Eğer büyümemiz üretime dayalı ise sevindiricidir, ama pek öyle gözükmüyor. Nitekim sanayiciler sıkıntılı, özellikle yüksek faizden yakınıyorlar.
Hem zaten ekonomi büyüyorsa bunun toplumsal yaşama yansıması gerekir. Örneğin enflasyonun düşmesi, liranın değer kazanması, işçi-memur ücretlerine tatmin edici zamlar yapılması, esnafın yüzü gülmesi sanayicilerin önünün açılması gerekir.
Öyle olmuyor. Toplumun her kesimi şikayetçi, özellikle de zam bekleyen 20 milyona yakın emekçi !..
Örneğin öncelikle şu soruluyor:
Asgari ücrete ara-zam yapılacak mı ?
Ayrıca emekliler de sefalet maaşlarından kurtarılacak mı ? Memurların maaşı yoksulluk sınırını (hiç değilse) zorlayacak mı ?
Bunun işaretleri yok. Bu ay içinde asgari ücrete ara-zam verilmesi, kamu işçilerinin maaşlarının arttırılması, emekli ile memurların maaşlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Memurlar toplusözleşme oranına ek olarak enflasyon farkı alacaklar. Keza emekliler altı aylık enflasyonun toplamı kadar zam alacaklar. Kamu işçilerine henüz zam teklifi bile yapılmadı, asgari ücrete zam yapılması sallantılı ! Enflasyon oranını ise bir devlet kurumu olan TÜİK belirliyor !
Ekonomimiz büyüyorsa yaşam standartlarının yükselmesini bekleyen emekçilere niçin yansımasın bu ?
Dişimizi sıkıp bir 10 gün daha bekleyeceğiz !
Yeni Ufuk
Haber :