Bu böyle gitmemeli !

Sabit gelirlilere verilen zamlar daha ellerine geçmeden erimeye başladı. En kötü durumdaki kesim ise, işçi bağkur emeklileri. Bunlar yapılan yüzde 49’luk zam da çare olamadı, çünkü kök maaşları çok düşük. 16 milyon emeklinin yarısı hâlâ 10 bin lira (zamlı) maaş alıyor.

Buna karşılık açlık sınırı 15 bin lirayı aştı.

Bunun dışında asgari ücret de Türkiye genelinde ortalama ücret haline geldi.

Halkın büyük bir çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmiş durumda !

Kulislerde dolaşan son bir söylentiye göre iktidar seçim arifesinde işçi emeklilerine seyyanen 4 bin lira zam veya 5 bin liralık ikramiye vermeyi düşünüyor (muş).

Bu sadece söylenti ! Ancak diyelim ki hayata geçti; en düşük emekli aylığı 14 bin lira oldu. YETMEZ ! Çünkü en düşük aylık yine açlık sınırının altında kalır. Doğru olan en düşük emekli aylığını hi değilse asgari ücrete denkleştirmektir.

**

Yoksul halkın bir başka sorunu da anormal fiyat artışları.

Fiyat artışlarının temelinde maliyet artışı yatıyor. Ama, fiyatlar maliyet artışının üzerinde de artıyor. Özellikle gıda fiyatları !..

Aşırı fiyat artışları enflasyonun doğal sonucudur. Enflasyonist baskı iki şeyi beraberinde taşır: Fırsatçılığı ve stokçuluğu!

İktidar bunu da önleyemiyor. Belediyeler de fahiş fiyat artışlarını dizginleyecek yaptırım imkanlarına ya da gücüne sahip değil. Sokaklarda bile denetimsiz gıda satışları yapılıyor.

Denilebilir ki fiyatlar kaotik bir sürece girdi. İktidar bir şey yapamıyor. Daha da kötüsü seçimden sonra vergi ve harçlara yeniden zam yapılması bekleniyor…

Bu böyle gitmez !..

Yeni Ufuk

Haber :