Ekonomi

Boş lâfla halkçılık olmaz !

İBB AKP adayı Kurum’un İmamoğlu’nun kurduğu Halk Lokantalarını eleştirmesi aslında sosyolojik bir tercihtir.

Abone Ol

İmamoğlu soruna sosyaldemokrat bir perspektiften bakıyor, Kurum ise özel girişimci ya da neoliberal bir perspektiften.

Neoliberaller devletin ve belediyelerin piyasaya müdahale etmesine karşıdır. Fiyatların serbest piyasada belirlenmesini isterler.

Halkçılar ise piyasaya halkın çıkarları doğrultusunda müdahale edilebileceğini savunurlar. Ekonomi literatüründeki devletçilik kavramının özü devletin/kamunun piyasaya müdahalesi anlamına gelir. Müdahale üreterek ve pazarlayarak da olabilir, belli başlı ürünlerin ve hizmetlerin fiyatını piyasanın altında tutarak da…

İmamoğlu İBB’de halka ucuz ekmek/pide, hazır veya işlenmiş gıda satıyor; süt dahil çeşitli hibelerde bulunuyor. Keza CHP’nin diğer büyükşehir ve hatta il ve ilçe belediyeleri de..

Bu şekilde muhtaç halkın yaşamına doğrudan dokunuluyor.

Piyasa ekonomisi açısından bu “haksız rekabet”tir, ama yaşamın gerçekleri açısından halkı bir rekabettir.

CHP’li belediyelerin bu yolu tutmalarının ilkesel bir tabanı da var: CHP’nin simgesi olan altıokun birisi devletçiliktir.

Kaldı ki belediyeleri piyasaya müdahale edecek bir ortam da var ülkemizde: Emeği ile geçinen halkın yanısıra 16 milyon emekli de açlık sınırının altında yaşıyor. Belediyeler halk kuruluşudur. Onlar da yoksul halka yardım etmezse kim edecek ?

Kurum yanılıyor ! Bugün lokantalarda bir tas çorba asgari 80 liraya atılıyor. İBB’nin hak lokantalarında dört kap yemek 40 liraya !

İBB’nin halkçı politikaları yerel belediyelere de örnek olmalıdır.

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol