Yeni Ufuk’un Görüşü
Enflasyon; üretim-tüketim, gelir-gider, ihracat-ithalat sapmasından doğar. İhracatın çok olması, dış ticaret açığı yaratır; dış ticaret açığı öteki sapmaların özetidir. Dış ticaret açığı ise, bizim gibi çift paralı (TL-DOLAR) ülkelerde kur sapmaları şeklinde gözlemlenir. Kur ya da döviz fiyatının yüksekliği, enflasyonu tetikler.
Rusya ile Ukrayna arasında topyekün bir savaş çıkması olasılığı, bizde de altını ve doları hareketlendirdi. Uzunca bir zamandır 13,5 bandında gezinen dolar 14’nin TL’nin üzerine çıktı. Altın, 900’ü geçti.
Doların fiyatının yükselmesi, başta doğalgaz ve akaryakıt olmak üzere dışardan aldığımız tüm mal/ürün ve hizmet fiyatlarını yeniden yükseltecek, bu da yeni zamlar şeklinde yaşamımıza yansıyacak. Zaten çok yüksek olan enerji fiyatları ile temel gıda fiyatları biraz daha yakıcı hâle gelecek.
Olası bir zam dalgası savaş kaynaklı olacağı için, iktidara ekstra eleştiriler yöneltmek insaflı olmayacaktır.
Ancak savaş gerginliği öncesinde de özellikle tarım ürünleri maliyetleri yüksekti. Bunun temel nedeni de dolar kurunun yüksekliğiydi. Maliyet yüksekliği doğal olarak ürünlere zam olarak yansıyordu. KDV indirimi bile çare olamamıştı.
Savaş krizi, lirayı özendirme çabası içindeki iktidar için de yeni bir risk oldu. Özellikle doların yükselmeye başlaması, kur garantili mevduat formülünü olumsuz etkileyecek.
Fiyatlar yükseldikçe, halkın satınalma gücü de o oranda düşüyor. Bunun çaresi, halkın satınalma gücünü yükseltecek ücret artışları yapmaktır.
Emeklilere verilecek bayram ikramiyesinin ne oranda artacağı, hükümetin bundan sonraki ücret politikasının da ipucu olacaktır.
Halkın dayanacak gücü kalmadı.
Yeni Ufuk
Haber :