Kdz.Ereğli

Yeni Ufuk'un Görüşü

Abone Ol
SANDIĞA !

Pazar günü sandık başına gideceğiz.
Sandığa gitmek istemeyenler de olacaktır elbette.
Kimisi, sol sekter bir yaklaşım sergileyecektir; kimisi, “seçim sonucunu benim oyum mu belirleyecek” gibi edilgen, sorumsuz bir tutum !... 
Tamam, sandık demokrasinin tek ifadesi değildir. Demokrasi, bir değerler sistemidir. Ama, sandıksız demokrasiye de, liberal anlamda, demokrasi diyebilmek zordur, hatta imkansızdır.
Bu açıdan Pazar günü sandık başına gitmek, bir yurttaşlık görevidir. Tek oyla da olsa, her yurttaş, ülke veya kent yönetimine katılmalıdır. Sorumluluk almalıdır.
Tek oy tek oydur. 
Damlaya damlaya göl olur.
Ama tabii, seçime katılmak ya da sandığa gitmek, tek başına yeterli değildir. O tek oyların en bilinçli şekilde kullanılması gerekir.
Çünkü bilinçsiz olarak kullanılan oylar, kentin ve ülkenin çıkarlarına ters yönetimlerin işbaşına gelmesine yol açar. 
Ereğli’yi alalım.. 
Ereğli’deki belediye yönetimi 20 yıldır değişmedi. Yönetimin felsefesi de değişmedi. Halka değil, ranta dönük bu felsefe, Ereğli insanının gitgide yalnızlaşmasına, kenara itilmesine yol açtı.
Ereğli bugün, 15 bin açık işsizi olan ender ağır sanayi kentlerinden birisidir. Yerel yönetim, 20 yıldır ne istihdam yaratacak etkinliklere imza koyabilmiştir, ne de kentin temel sorunlarını çözebilmiştir.
Artık içten içe çürüyen, bir asalak haline gelen bu yönetimin gitmesi, Ereğli’nin önünün açılması gerekiyor.

 Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol