Kdz.Ereğli

Yalnız Kent: Kdz. Ereğli

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Kdz. Ereğli 1960’lı yılların başlarına kadar daha çok tarihçilerin ilgisini çeken bir sahil kasabasıydı. Ereğli bu ilgiyi, batı Karadeniz’deki en eski  yerleşim yerlerinden birisi olmasına borçluydu. Nitekim, son yapılan kazılarda, Ereğli’nin Batı Karadeniz’in en eski yerleşim yeri olduğunu ortaya çıkarttı. En eski yerleşim yeri ünvanı, Samsun’dan Ereğli’ye geçti.

1960’lı yıllarda ise, Ereğli, sosyologların da ilgisini çekmeye başladı. Çünkü kasabanın geleneksel (yarı-feodal) sosyal düzeni, Demir-Çelik fabrikalarının yapılması ile çok hızlı bir değişime uğramış; kasaba, sadece birkaç yıl içinde, yeni bir sosyal düzene çağdaş (kapitalist) bir düzene kavuşmuştu. Yeni sosyal düzenin temel kuruluşu Demir-Çelik Fabrikaları (Erdemir) idi.

(Türkiye’nin yetiştirdiği gelmiş geçmiş en önemli sosyologlardan belki de en önde geleni olan rahmetli Prof.Dr. Mübeccel Kıray, bu olağanüstü değişimi, “Kdz. Ereğli…Ağırsanayiden Önce Bir Sahil Kasabası” (DPT Yayınları, ) ismindeki eserinde ayrıntılı şekilde anlatır.)

Kdz. Ereğli, onlarca yıl, çağdaşlaşma yolunda ilerledi, her alanda bunu duyumsatan yapılanlara kavuştu, buna koşut olarak sosyal ilişkiler gelişti, ağırsanayinin nimetlerinden etkin şekilde yararlanan bir kentlelşme sürecine girdi.

Ancak, zaman ilerledikçe, artan nüfusuna karşılık istihdam hacmini genişletecek yeni yatırımlara sahne olmadığı için, kent ekonomisi ilkten durağanlaştı, daha sonra da, gerileme sürecine girdi.

Bunun kaçınılmaz sonucu olarak kentleşme duraksadı, toplam katmadeğer üretimi kente yetmez hale geldi: İşsizlik büyümeye başladı: Kent, yalnızlaştı.

Bugün bu süreci yaşıyoruz.

Kent, yeni yatırımlar alamıyor. Bu yüzden gelişemiyor. İşsiz sayısı resmi rakamlara göre 10 bin civarında, aslında bunun iki katı !

Belediyenin daralan mali imkanları çaplı yatırımların üzerinden gelecek sınırın altında kaldı…

Bunun son örneklerini Yeni Sahil Projesinin (YSP) akamete uğraması ile Kent Meydanı Projesinin (KMP) bir türlü yaşama geçirilememesinde yaşadık. Bunlara, dört fakülteyi kapsayacak olan Yerleşkenin (Kampüsü) yıllardır sürümcemede kalmasını da ekleyebiliriz.

Yeni Sahil Projesi ile Kent Meydanı Projesinin engellenmesindeki en önemli etken olarak, “cami lobisi” öne çıkıyor. Her iki projede yeralan caminin nereye yapılacağı tartışmaları, sonuçta, iki projesinin de sürüncemede kalmasının nedeni haline geldi.

Sonunda, Şehircilik Bakanlığını devreye girmesiyle camiye bir yer bulundu: Sahilin en güzel ve işlevsel yapılarından birisi olan amfitiyatro yıkılacak, yerine cami yapılacak !

Yeni Sahil Projesi ile sahilin daha da güzelleşmesi işlevsel kılınması için çabalanırken, sonunda, mevcut sahilin elden gitmesi durumuyla karşı karşıya geldik !

Yeni Ufuk yazarlarının, içinde cami de bulunsa, Yeni Sahil Projesi’ne iktidarın destek olmasının sözkonusu olamayacağını belirten değerlendirmeleri haklı çıktı.

Nitekim, iktidar/devlet, Yeni Sahil Projesi bir yana, Kent Meydanı Projesi de destek olmayı reddetti, projesinin sadece cami kısmını sahiplenerek onu da bir sorun haline getirdi !

Belediyenin, hukuki kanallarını da meclis kararı ile açık tuttuğu itirazları istenen sadece kavuşabilecek mi ? İşe doğrudan hükümet müdahil olduğuna göre, yürütmenin durdurulması gibi bir yargı kararının çıkması çok mümkün görülmüyor.

Alınan bu kararla kent meydanı bir bakıma kurtuldu, ama öte yandan kent, amfitiyatrosunu kaybetmek gibi kabül edilemez bir sonuçla karşılaştı.

Erdoğan’ın “Ereğli’ye de cami yapacağız” sözü anlaşılan nihayet yerine getirilecek, ama halktan çok şeyi  götürülerek !

Bu arada şunu da söyleyeceğiz:

Sorunu yaratanların yandaşlarından sorunu çözmelerini beklemek olacak şey değildir !..

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol