Ücret-fiyat döngüsü
Maliye Bakanı Şimşek ekonominin iyileştiğini gösteren döngüsel bir sürece girildiğini söyledi. Buna koşut olarak yılsonu enflasyonunun yüzde 30’un altını ineceği tespitini yaptı. Şimşek’in gelecek yılki enflasyon tahmini ise yüzde 20’nin altı !
Ancak “iyiye gidiyoruz” savına rağmen tek haneli enflasyon ufukta gözükmüyor yine !
Hoş zaten enflasyonun düşmesi her zaman ve her koşulda sosyal bir izdüşüm yaratmaz. Yani enflasyon düştüğü halde yaşam pahalılığı sürebilir. Bunun açıklaması şöyledir: Ücret artışları enflasyonun altında kalırsa, düşen enflasyona rağmen hayat pahalılığı devam eder.
Kapitalist iktidarlar her zaman enflasyonu ideolojik bir silah olarak kullanmışlardır. Enflasyonu kalkan yaparak emekçi haklarının kısıtlanması bilinen tiyatrodur ! Ücret-fiyat döngüsünde ücret artışları daima fiyatların nedeni sayılır, öyle iddia edilir.
Bu sav yanlıştır, çünkü her ücret artışı, sosyal hasılanın (milli gelirin) bölüşümündeki oranı değiştirir sadece, ürünler kitlesinin toplamını değişikliği uğratmaz. Ücret artışı doğrudan fiyatlara yansıyorsa eğer bunun nedeni işverenlerin kar marjlarını koruma dayatmasıdır. Bir başka deyişle milli gelirin değişen bölüşümü oranını kabül etmemeleriyle ilgilidir.
**
Şu sıralar memur sözleşmesi ile kamu işçilerinin periyodik zamları masada. Verilecek zamlar enflasyonun altında kalırsa, enflasyondaki görece düşüşe rağmen hayat pahalılığı devam etmiş olacaktır. Umuyoruz tersi olur.
Yine Ufuk
Haber :