Türklere göre yaşlılık 65'te başlıyor
Yayınlanma : 28-05-2013 | 15 : 13 03
Güncelleme : 28-05-2013 | 15 : 13 03
Pfizer tarafından yapılan bir araştırmada, Türk insanına göre yaşlılığın 65 yaşında başladığı ortaya çıktı
Pfizer tarafından Türkiyede sağlıklı ve mutlu yaşlanmayı konu alan, bu bilinci geliştirmeyi hedefleyen "Sen çok yaşa" projesinin tanıtımı Les Ottomans Otelde yapıldı. Toplantıda, yaşlılık, sağlıklı yaşlanma, yaşlılık atlası ve yaşlanmaya bakış açısı konularını içeren "Türkiyenin yaşama bakış açısı" araştırmasının sonuçları da paylaşıldı. Toplantıda konuşan Pfizer Türkiye Kurumsal İlişkiler Direktörü Elif Aral, "Sen çok yaşa" projesi ile insanların daha iyi ve sağlıklı yaşamak için nelere ihtiyaç duyduklarını anlamayı amaçladıklarını söyledi. Aral, proje hakkında şu bilgileri verdi: "Pfizerin ABDde de yürüttüğü 'Get Old projesini, şimdi de Türkiyede Sen çok yaşa adıyla hayata geçiriyoruz. Projeyi, hem sivil toplum örgütleri hem de yerel yönetimlerle işbirliği yaparak çok yönlü bir şekilde yürütmeyi amaçlıyoruz. Projeyle yaşlanmaya yeni bir bakış açısı getiriyoruz. Yaşlanmanın herkes için farklı anlamlarına odaklanıyoruz. Her dönemde daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmak için gerekli bilgileri sunmayı hedefliyoruz."
HASTA OLMA KORKUSU VAR
Aral, bir araştırma grubu ile gerçekleştirdikleri "Türkiyenin yaşama bakışı" çalışmasının sonuçlarıyla ilgili şunları söyledi "Türkiyenin değişik yerlerinde, 30-60 yaş arası bin 80 kişi ile görüşüldü. Araştırmaya göre, yaşlılar, çocuklarının geleceğini garanti altına almak istiyor. Yaşlılık hayatı, çocuk ve torunlara odaklanmış durumda. Hasta olmak, korkular arasında ilk sırada geliyor. Türk insanının gözünde yaşlılık 65 yaşında başlıyor. Her 3 kişiden 1i sağlıklı yaşamın zenginlikten daha önemli olduğunu söylüyor. Halkımızın yüzde 70i kendini olduğu yaşta, 5 kişiden 1i de olduğundan genç hissediyor. Her 2 kişiden 1i yaşlandığında hayatında bir değişiklik olmayacağını düşünüyor. Bu konuda erkekler kadınlardan daha endişeli. Türk halkı ölüme yaklaşmayı yaşlılık korkuları arasında en sonlara koyuyor. Elden, ayaktan düşmek, günlük işlerde başkalarına muhtaç olmak ve hasta olmak, kaygılarda ilk sıralarda geliyor. Türk halkının yüzde 20si yaşlandığında çocuklarının iyi bir hayat kurduğunu görmek, yüzde 17si stresten uzak yaşamak, yüzde 17si saygı duyulan biri olmayı istiyor."
GEROATLAS PROJESİ
Projede yer alan Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan da 2000 yılından beri devam ettirdikleri Türkiye Gerontoloji Atlası (GeroAtlas) projesi hakkında bilgiler verdi. Türkiyede 2030-2040ta, caddelerde 5 yaşındaki çocuklardan çok 85 yaşındakilerin görüleceğini belirten Tufan, geleceğin yaşlılarının, bilinçli, bilgili, organize ve politik gücünün farkında olacağını dile getirdi. Bu profilde, istekleri için çatışmaya hazır, tüketim gücü yüksek, kaliteli hizmet talep eden ve teknolojiyi anlayarak kullanan eğitimli kişilerin ağır basacağını vurgulayan Tufan, "Uzayan yaşam süreleriyle yaşlıların çoğalması farklı sorunları da beraberinde getirecek. Türkiye, Güney Koreden sonra en hızlı yaşlanan ülkelerden biri" diye konuştu. Tufan, araştırma sonuçlarına göre, Türkiyede insanların 60 yaşından sonra aile bireylerine daha yakınlaştığını aktararak, "Kardeşlere geri dönüş oluyor. Özellikle dullar kardeşlerine daha çok yakınlaşıyor. Yaşlılar, bu yaştan sonra özgürlüklerine daha düşkün oluyor. Yük olmaktan korkuyor ve kendi ayakları üzerinde durmak istiyor. Yaşam süresi artıyor. Türkiyede şu anda 50 yaşında olanların yüzde 20sinin 100 yaşını görmesini tahmin ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır