Taksim fobisi !
İktidarın Taksim inatlaşması yanlış. Bunun bu yılki argümanı olan “güvenliği sağlayamayız” açıklaması daha da yanlış.
Çünkü bu argüman devleti âciz gösteriyor; oysa devlet âciz değildir, her yerde güvenliği sağlayacak gücü vardır.
1 Mayıs’ta işçilere Taksim’i yasaklayan İstanbul valisi de biliyor ki sorun güvenlik değil aslında, Gezi fobisi !
Oysa işçilerin DİSK’in önderliğinde Taksim’de yapmak istediği eylemin Gezi ile hiçbir bakımdan ilgisi yok. 1 Mayıs yürüyüşü, 1 Mayıs’ın ruhu olan birlik, mücadele ve dayanışma temelinde geçer.
Demokratik bir gösteridir. Anayasal bir haktır.
Toplu gösterilerde zaman zaman taşkınlıklar olur ve olmuştur da. Çünkü demokratik bir gösteriyi provoke eden kışkırtıcılar her zaman olur. Gösteri nerede olursa olsun, bunlar hep vardır. Devletin görevi bunları etkisiz hâle getirmektir.
Kaldı ki 1 Mayıs gösterilerini düzenleyenler de kışkırtıcılara karşı her zaman duyarlı olmuşlardır.
CHP lideri Özel, “Taksim’i 1 Mayıs’a açın, bir tek işçinin burnu kanamayacak kefili benim” dedi.
Bu sözü veren, 31 Mart’ta hem İstanbul’da ve hem de Türkiye’de halkın çoğunluğunun oyunu almış, birisidir, ona kulak vermek gerekir.
Yasaklar aslında özgüven zaafıdır. Demokratik eylemlerin provokatif olaylara yolaçmamasını sağlamak devletin/kolluk gençlerinin görevidir. “Ben güvenliği sağlayamam” demek, tekrar ediyoruz, devleti âciz göstermektir.. Bu yanlıştır.
İstanbul valiliği aldığı kararı tashih etmeli ve 1 Mayıs’ta Taksim’i işçilere/emekçilere açmalıdır.
Yeni Ufuk
Haber :