Merakla beklenen asgari ücret 28 bin lira olarak açıklandı.
Aslında bu bekleniyordu. Çünkü daha yüksek bir asgari ücret izlenen ekonomi-politikasına ters düşerdi.
Sorun ekonomide! Mevcut ekonomik yapının yolaçtığı vergi ve milli gelirin paylaşımındaki adaletsizlik, her yıl ve 6 ayda bir işçi ve emekli ücretlerinin yetersizliğinde karşımıza çıkıyor.
Enflasyonist baskının nedeni de o, işsizliğin nedeni de !
Fiyat artışları sürerken asgari ücret ile memur ve emeklilere verilen zamların güvencesi de olmuyor. Fiyat artışları 6-12 aylık periyotta verilen zamları silip süpürüyor.
Ekonominin yeniden ve adil bir şekilde yapılanmasına ihtiyaç var.
Ekonomi, tüketimi bağlı olarak kağıt üzerinde büyüyebilir. Ama bu sosyal alanda yankısını bulmaz.
Sosyal alanda yankısını bulması için öncelikle daha çok üretmek, bu şekilde dış ticaret açığını daraltmak, ayrıca vergi adaleti ile milli gelirin paylaşımında adalet/eşitlik sağlamak gerekir.
Tersi bir durum, kaçınılmaz olarak, kemer sıkma ve sıkı para politikası isimleri altında krizin yarattığı sıkıntıları halka yansımayı zorunlu kılar.
Asgari ücrete yapılan zam yüzde 27 olarak belirlendi. Oysa yılsonu enflasyon yüzde 31. Açlık sınırı da 30 bin lira !
Bu nispetsizliği emekli zamlarında da bir kez daha yaşayacağız: İşçi ve Bağkur emeklilerine çok çok yüzde 12-13 oranında bir zam yapılacak. Buna ek olarak birkaç bin liralık bir seyyanen zam da verilse ortalama emekli maaşı açlık sınırının yine çok altında kalacak…
Memurlar ise bu yıl da yoksulluk sınırının altında zamlara/maaşlara razı olmak zorunda kalacaklar.
Ekonomiyi köklü bir şekilde revize edecek bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç var.
Bu sorun çözülmeden ücret ve maaş sorunları ortadan kalkmaz !..
Yeni Ufuk
Haber :




















