Alaplı

Sorumlu olmalıyız !

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Bütün salgınlar gibi Korona salgını da dünyamızı hazırlıksız yakaladı.

Başlarda aşı yoktu, ilaç yoktu, insanlık kendisini maske-mesafe hijyen gibi klasik önlemlerle korumaya çalıştı.

Çok insan öldü.

Derken aşı bulundu, ama hâlâ ilaç bulunamadı.

Hastalığı kesin tedavi edecek ilacın olmaması, aşı önlemini öne çıkardı. Aşı ile hastalığa/virüse yakalanma riski düşürülmeye çalışıldı.

Ancak bu kez de bulunan aşılar arasında tercih yapma sorununu ortaya çıktı. Zengin ülkeler en etkili aşıya hücum ederken, yoksul ülkeler etki derecesi düşük ve ucuz aşıya yöneldiler. Çok yoksul ülkeler hâlâ aşı yüzü görmedi !..

Aşı üretiminin çok kârlı bir iş haline gelmesi, aşı bulan ülkeler arasında bir Pazar kavgasının başlamasına da yolaçtı.

Ülkemiz yeterli kaynağa sahip olmadığı için etki derecesi düşük ve AB ülkelerinde kabül göremeyen Çin aşısına yöneldi. Zengin ülkeler aşıya doyduktan sonra ulaşabildiğimiz Alman aşısının bu yüzden Çin aşısı ile karma olarak kullanılıyor artık. Bu da tıbbi bakımdan karmaşık yorumlara yolaçtı ve açıyor…

Diğer yandan Korona aşısı konusunda yeterli verilerin olmayışı, tüm dünyada aşı karşıtı grupların doğmasına neden oldu.

Bugün Türkiye’de bu süreci yaşıyoruz:

Bir yandan yeterli aşılama yapamıyoruz, bir yandan aşıda Avrupa standartlarını yakalama sorunu yaşıyoruz, öte yanda da aşı karşıtlığı ile mücadele ediyoruz.

Ülke olarak pek parlak bir çizgide değiliz kısaca.

Hükümet, aşı karşıtlarına zorla aşı yapmayı eledi, ancak aşı olmayanlara sosyal yaşam kısıtlamaları getirme kararı aldı. Toplu alanlara Korona testi yaptırmayanlar alınmayacak.

Bu şekilde aşı karşıtları, aşı olmaya zorlanacak veya sosyal yaşamları spontane olarak kısıtlanacak.

Hükümetin aldığı karar doğru. Zorla aşı yapmak, doğabilecek fiziki ve ruhsal sorunları peşinen sineye çekmek anlamına gelir ki, bunun hukuki sonuçları ağır olur.

En doğru karar, test zorunluluğu ile aşı karşıtlarını aşı olmaya zorlamaktı.

Bu süreç içindeyiz.

Kabül edilmesi gerekir ki Sağlık Bakanlığı/Hükümet/İktidar; salgını, özellikle aşılamayı doğru yönetemedi, ama, elinden geleni yaptığına da kuşku yok.

Aşı karşıtları artık şu gerçeği görmeli:

Aşıların uzun vadede insan bedeninde yolaçacağı sorunları bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz: Aşı olmadan salgını aşmamız mümkün değil.

Bu yüzden geleceğe dönük kaygıları bir yana koyup salgının biran önce önünün alınması için aşı olmalıyız !

Toplumsal yaşamda her bireyin kendi kaderini tayin etme hakkı vardır gerçi; ama bu hak, başkalarına zarar veren bir aşamaya vardığı yerde özveriye dönüşmelidir.

Bu sorumluluğu almalıyız.

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol