Kdz.Ereğli

Sevgide bütünleşelim…

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Ereğli’de “yerli-yabancı” ayrımcılığının kökleri 1880’lere, yüzotuz yıl öncesine uzanır.

1880’li yıllara kadar kömür madeninde  çalışma “imtiyazı”, (aslında yükümlülüğü) Ereğli’nin ondört köy halkının yetiştin erkeklerini kapsıyordu, dışardan işçi çalıştırılması yasaktı.

Bu uygulamanın başlangıç tarihi 1867 idi. Dilaver Paşa Nizamnamesi’yle getirilmişti.

1880’li yılların başlarında yasak kalktı. Bunun üzerinde Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu’dan madenlere işçi akını oldu. 6 bin nüfuslu bir kasaba olan Ereğli, bu şekilde, “yabancı”larla ilk kez tanıştı.

Ereğli’de o tarihlerde Rum’lar da yaşıyordu ama, Rumlar zaten Ereğli’nin yerlisiydi. Çünkü Ereğli antik tarihte bir Yunan Kolonisi’ydi. Ayrıca uzunca bir süre Bizans İmparatorluğu’nun yönetiminde kalmıştı.

Ereğli’deki Ortodoks Rumlar ile Müslüman Türkler uyumlu bir birliktelik oluşturuyorlardı. Örneğin 1923 mübadelesine kadar ticaret yaşamı genel olarak Rumların elindeydi…

Bu nedenle “yabancı” kavramı, o tarihlerde, madende çalışmak için Ereğli’ye gelen özellikle Doğu Karadeniz’lileri kapsıyordu. Yaygın bir tanımlama ile “laz”ları…

(Zonguldak bölgesindeki, Ereğli dahil, Laz-Türk-Kürt ayrımcılığının çarpıcı örneklerini, Sina Çıladır Zonguldak Havzasındaki Karşı Eylemler. İsmindeki eserinde anlatır.)

Ne acıdır ki aradan geçen yüzotuz yıla rağmen, Ereğli dahil, bölgedeki yerli-yabancı ayrımcılığının kökü kazınamadı, halen sürüyor.

Ayrımcılığın temelinde, özellikle Ereğli’ye  “dışardan” gelenlerin kentteki hemşehrilerine “tutunma” kültürü belirleyici rol oynuyor. Aslında bu Türkiye’nin her yerinde var. “Yabancı”bir kente gelen kişi/aile, öncelikle, kentteki hemşehrilerini araması, onlarla kaynaşması bilinen bir şeydir.

Örneğin Ereğli’de çok sayıda hemşehri derneğinin olması bu kültürün bir ürünüdür.

Küçük çaptaki hemşehri dayanışmasının giderek ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlara da yansıması ve bir rekabet ortamı yaratması, toplumsal kaynaşmaya/bütünleşmeye zarar veren bir gelişmeye de uğrayabiliyor.

Örneğin hala Ereğli’de böyle bir durum var.

Daha net bir ifadeyle, ekonomik/ticari ve siyasal yaşama egemen olma yarışı…

Bunun çeşitli örneklerini yaşıyoruz…

Bu ayrımcılık, ayrıca etnik ayrımcılık, Ereğli’ye zarar veriyor. Çünkü her alanda liyakatın yerini “hemşehri” kriteri alıyor. Hemşehri dayanışması, diğer hemşehri dayanışmalarını büyütüyor, keskinleştiriyor. Bu da haliyle kente her alanda zarar veriyor. Yer yer provokatif boyutlanmalara bile uğrayabiliyor…

Yeni Ufuk yıllardır bunun aşılması için mücadele veriyor, ama bir türlü aşılamıyor.

O kadar ki, özellikle siyasal yaşamda, “yerlilik-yabancılık” kriterleri, parti çıkarlarını bile aşan bir boyutlanmaya uğrayabiliyor.

Son günlerde yeniden seslendirilmeye başlanan “Ereğli milliyetçiliği”terimi bunun tipik bir örneğidir.

Biz, yeni Ufuk olarak, daima birlikten/kaynaşmadan yana bir tutum sergiledik. Her türlü ayrımcılığa karşı çıktık. Ayrımcılığın sosyal-kültürel, ekonomik  ve siyasal yaşama zarar verdiğini belirttik. Ayrımcılığı “provokasyon” olarak niteledik. Şu an da aynı şeyleri düşünüyoruz.

Ereğli’de yaşayan, ekmeğini buradan kazanan herkes, etnik kökeni ve doğum yeri neresi olursa olsun, Ereğli’lidir. Ereğli’nin ayrılmaz bir parçasıdır. Bunu herkesin özümsemesi gerekiyor.

Birleştirici unsurun tüm kent insanlarını kucaklayan bir terimle seslendirilebileceğini düşünüyoruz. Daha önce de önermiştik ve yeniden öneriyoruz. Ereğli’yi, sorunları dahil, her yönüyle seven herkesi “Ereğli Sevdalıları” (ES) olarak anılmalı; gözü kapalı ve gözükara hemşehriciliğin yerini bu kavram almalıdır.

Ereğli Belediye Başkanı Posbıyık, yeni dönemine, “Aşkım Ereğli “Sloganıyla girmişti. Kente olan aşk derecesindeki tutkunluğunu her fırsatta deklare ediyor hala…

Aşk, her türlü ayrımcılığı reddeden evrensel bir duygudur.

Şöyle de olabilir:

Ereğli’yi gönülden seven herkesi bundan böyle “Ereğli Aşıkları” olarak da anabiliriz. Bu, ayrımcılığa karşı verilen mücadelenin miladı olabilir.

Sevginin bütünleştirici özelliği, ayrımcı gözü kör hemşehriciliğin alternatifi olabilir.

Ereğli’nin bu tür bir duygu bütünleşmesine ihtiyacı var.

Yeni Ufuk

 


Haber : 

Abone Ol