Rejim daha da sertleşir mi ?

Yumuşama/normalleşme önermeleri hayata geçer mi ? Yoksa rejim daha da sertleşir mi?

Şu soru hâlâ boşlukta:

Yumuşama/normalleşme önermeleri hayata geçer mi ? Yoksa rejim daha da sertleşir mi?

 Yukarıdaki sorular şu an arafta !

Ya yumuşama/normalleşme olacak, böyle bir sürece girilecek ya da rejim daha da otorikterleşecek.

Her ikisinin de belirtileri var:

Örneğin Gezi’den mahkûm olanlara yeniden yargılanma yolunun açılabileceği beklentisine hâlâ nokta konulmadı. 28 Şubat’çı generallerin serbest bırakılması da bir işaretti.

Ama tersinin de olabileceğine ilişkin belirtiler de var:

Etki ajanlığı, savaş ve seferberlik ilanının Erdoğan’ın yetkisi içine alınması, emekli askerlerin ağzına kilit vuracak yeni bir düzenlemenin hazırlığı ve hatta sokak köpeklerinin “uyutulmasını” öngören yasa tasarısı rejimin otoriterleştirme eğilimini de gösteriyor.

Eğer bunlar muhalefeti anayasa değişikliğine ikna (!) etmenin yolunu açacak pazarlık “gel bana”ları değilse, vay halimize !

İktidarın kendi içinde de sorunları var. Öncelikle Bahçeli, yumuşama politikasına ve onun yolaçacağı özveri jestlerine sıcak değil. Ne olur ne olmaz diye hazırladığı 100 maddelik anayasa taslağı, AKP’ye zamanı gelince çekilecek zuladaki koz !

AKP-Erdoğan anayasa değişikliğine gündeme taşıyacak bir yumuşama için ABK sorununu çözmek, Sinan Ateş cinayetinin üzerindeki sır perdesinin kaldırılmasını sağlamak zorunda. Muhalefete sunacağı bu pastanın çileği olarak da Gezi’cilere yeniden yargı yolunu açmak…

Bu konuda Bahçeli ile anlaşamıyorlar.

Şöyle bir soru da var:

AKP-Erdoğan, yumuşama siyasetini bir yana koyup muhalefetin ve bağımsız aydınların üzerine gider mi ?

Anayasa değişikliğinden umudunu keserse siyasi yaşamın akışı o yönde olabilir diyoruz..

Yeni Ufuk

Haber :