Kdz.Ereğli

OYAK ne yapmak istiyor ?

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

OYAK (Ordu Yardımlaşma Kurumu), Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birisi. Bünyesinde 40 işletme var. Özlellikle çelik sektöründe global bir oyuncu.

OYAK’ı bugünkü düzeyine getiren ise, Erdemir.

Erdemir’in portföyünde AKP hükümeti tarafından 2005 yılında OYAK’a satıldığı sırada, İskenderun Demir-Çelik, Çelbor (Çelik çekme Boru Sanayii A.Ş.) ile Divhan (Divriğ Hekimhan Madenleri A.Ş.) bulunuyordu.

Bunların toplam değeri (Erdemir hariç) 78.5 milyon dolar’dı. OYAK, Erdemir’i 2 milyar 770 milyon dolara aldı. Bu şekilde yukarıda sayılan şirketlerin de sahibi oldu.

Erdemir’in satışı sunulduğu ihaleye toplam 6 konsorsiyum katılmıştı. Bunların ikisi yabancıydı: Mittal Steel Company ve Ancelor.

Erdemir’in OYAK’a satılması, tam 11 yıl özellikle yabancılara satılmaması için mücadele veren Ereğli halkı için kabül edilebilir bulunmuştu. Ne de olsa stratejik önemde milli bir kuruluştu OYAK.

Ereğli halkı, buna rağmen özelleştirmenin bazı şeyleri değiştirilebileceğinin sıkıntısı içindeydi. Buna rağmen, ilk 10 yıl, Ereğli ile Erdemir (OYAK) arasında önemli sorunlar yaşanmadı. Erdemir, özelleşmesinin kent ile olan ilişkilerinde çok şeyi değiştirmeyeceği şeklinde bir imaj yaratma konusunda hassas davrandı.

Ta ki, 2015’li yıllara kadar.

2014 öncesi başgösteren sorunlar, özellikle belediyenin AKP’li döneminin sonlarına doğru tırmanmaya başladı.

Bunda, Erdemir’in yılda ortalama 7 milyon lira tutan Elektrik ve Havagazı vergisini vermemek için Anayasa mahkemesinden karar çıkartması başrol oynadı.

AKP’li belediye, belediyenin hemen tüm ciddi yatırımlarının kaynağı pozisyonundaki bu önemli vergisinin ortadan kalkmasına yeterli direnişi gösteremedi. Sorun, 2018’de yeniden belediyeyi kazanan CHP’li Posbıyık yönetimine devredildi.

Bu noktaya kadar Erdemir sahibi olan OYAK devrede değildi. Kentin karşısında doğrudan Erdemir yönetimi bulunuyordu. Erdemir yönetimi ise, CHP’li Posbıyık’ın diyalog çağrılarına yanıt vermediği gibi, yöneltilen eleştirileri de suskunlukla karşılıyordu.

Kent halkının örgütlenmesi ve taleplerini somut biçimde ortaya koyması üzerine bu kez OYAK sahaya indi; OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “Ereğli Geleceğine Sahip Çıkıyor Platformu”nun çağrısı üzerine Ereğli’ye geldi, düzenlenen bir toplantıda bir anlamda “dert dinledi.” Somut vaadlerde bulunmadan Ankara’ya döndü…

Daha sonra ise, Erdemir ve Kent ile OYAK ilişkileri, şaşırtıcı biçimler alarak bir kısır döngüye girdi.

Dışardan gözlenen şuydu:

OYAK ile Erdemir yönetimi arasındaki ast-üst ilişkileri genelde tavsamış gibiydi. OYAK da, Kent-Erdemir sorununu direkt olarak çözmeye çalışmak gibi bir kulvara girmiş görünüyordu.

Sonradan anlaşıldı ki, Erdemir yönetimi ile OYAK arasındaki bütünlükten uzak ilişkiler, OYAK’ın kendi içindeki çelişkilerden kaynaklanıyordu.

OYAK, bir yandan yerel yönetimle uzlaşma yolları arıyor, bu şekilde Erdemir yönetimini devredışı bırakıyordu.

Ancak, görüşmeler sık sık tıkanıyor, bir oyalama sürecine giriyordu.

Ya OYAK adına ilişki kuranların ciddi temsil yetkileri yoktu yada OYAK yönetiminin yönlendirmesiyle zaman kazanılmaya çalışılıyordu.

Bu şekilde Kent-Erdemir sorunlarının çözümünde bir yol alınamıyordu.

OYAK’ın Belediye ile uzlaşma zemininde yürüttüğü görüşmelerin başarısız olmasında, yerel enstrümanların yetersizliği de sırıtmaya başlamıştı.

Provakasyonlara açık bazı olayların medyaya maledilmesinde gösterilen yetersizlik ve acemilik, bunun somut göstergelerinden birisiydi.

Bütün bunlar, OYAK gibi bir sanayi devine yakışan şeyler değildir.

Kentin Erdemir’le ilgili bazı sıkıntıları varsa, bunlar oturulup konuşulur, yetkililerin katılacağı bir somut platforma taşınır.

OYAK’ın üstyönetiminden bazı kişilerin Erdemir yönetimi ile sorunları varsa, yerel yönetimi ile bazı yerel oyuncuları araya sokmaya çalışmaları yanlıştır. Hele hele provokatif yayınlardan medet ummak çok, ama çok yanlıştır.

OYAK yönetimi, Erdemir’in sahibi olarak şeffaf davranmalı, sorunları masaya yatırmalı ve kendi içindeki çelişkileri şu veya bu şekilde kente yansıtmaktan vazgeçmelidir.

Bu konuda ayrıntıya girmek istemiyoruz. Küçük oyunlar ve oyuncularla bir yere varılamayacağının altını çizmekle yetiniyoruz şimdilik.

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol