Medya

Medyadaki değişim…

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Şu ünlü sözü tekrarlayalım ilkten:

Evrende ve dünyada değişmeyen tek şey, değişimdir.

Her şey değişir:

Doğa değişir, toplumlar değişir, insan değişir…

Her süreç kendi zıddını beraberinde taşır ve belirli koşullarda zıddına dönüşür.

Gerçek güç, toplumsal ve çevresel değişime ayak uydurma yeteneğidir.

İklim değişikliklerine, yeni çevre koşullarına ayar uyduramayan türler yok oluyor. Bunda elbette dış etkenlerin de rolü var.

Toplumsal değişime ayak uydurmayanların sonu da değişmiyor. Gün geliyor, kendiliklerinden tasfiye oluyorlar.

Değişim, toplumun her alanı için geçerlidir.

Bunu net şekilde basındaki değişimde yaşıyoruz:

Zaman içinde basın kavramının içeriği bile değişti.  17.yüzyılda  Basın deyince akla basılı/kağıt gazeteler geliyordu.  Sonra tarih ilerledi, kavramın içine radyo girdi,  TV girdi ve günümüzde ise dijital gazeteler girdi.

Basın sözcüğünün anlamı da esnedi, genişledi bu süreçte.. Sonunda , tüm kitle iletişim araçlarını içine alan medya sözcüğü doğdu.

Çok hızlı iletişim sağlayan dijital gazetecilik, konvansiyonel ya da basılı/kağıt gazetelerin önüne geçti. Konvansiyel basın, değişime ayak uydurmak için internet siteleri açmak zorunda kaldı. Kimi basılı gazeteler yayınına son verip dijital ortama geçti.

İnternet gazeteciliğinden önce Türkiye’de günde 1 milyon satan gazeteler vardı. Artık en çok satan gazetenin günlük tirajı bunun dörtte biri kadar ! Bilgisayar/internet ortamı genişledikçe, konvansiyonel basına ihtiyaç  da o oranda azalmaya başladı.

İnternet gazeteciliği, basındaki değişimin son halkası olarak kendi okur kitlesini yarattı; kendi örgütlerini doğurmaya başladı. Bu kaçınılmaz bir değişimdi.

Nitekim Türkiye’nin bir çok il ve ilçesinde dijital medyayı esas alan yeni bir örgütlenme modeli ortaya çıktı. İnternet Gazetecileri ve Yazarları Cemiyetleri kurulmaya başladı.

Kdz. Ereğli’de yeni kurulan Batı Karadeniz İnternet Gazetecileri ve Yazarları Cemiyeti tüm Batı Karadeniz için ilk örnek oldu.

Değişim, medyayı düşünsel ve tavırsal bakımından da etkiledi:

Örneğin yerel medayanın önemli bir kısmı, hatta büyük çoğunluğu, dijital evrimin farkında ve o doğrultuda bir gelişim/değişim içinde.

Kimileri ise (küçük bir azınlık) değişimin farkı da değil; görüyor ama bilincine çıkartamıyor. Dünyaya kırk yıl öncesinin gözlükleriyle bakıyor, kırk yıl öncesinin üslubuyla düzeysiz ajitatif yazılar kaleme alıyor, kırk yıl öncenin habercilik şablonlarını kullanamayanlar bile var bu arada.

Bunları ciddiye almak mümkün değildir, alınmıyorlar da zaten.

Dijital yayıncılık, medyanın kurumsal ilişkilerinin de değişmesine neden oldu. Artık kamu ve özel kuruluşlar, bu arada siyasal partiler, medyadaki ağırlık merkezinin nereye kaydığının farkında olanlar da var elbette, ama onlar geride kalmanın zararlarını, özellikle siyaset alanında çok derinden duyumsayarak ya da yaşayarak öğreneceklerdir.

Yeni Ufuk

 


Haber : 

Abone Ol