Maske karambolü

Korona salgını patlak verdiği günlerde herkes maskeye hücum etti. Kısa süre içinde maskeler tükendi. Arz talep yasası sonucu 50 kuruşluk maskeler 5-6 liraya satılmaya başlandı.

Piyasanın çarkları döndü, maske üretimi ve ticareti ballı bir iş haline geldi. Merdivenaltına indi. E-ticarete sıçradı. Fiyatla gün gün değişmeye başladı…

Bu arada sayın biliminsanları her gün TV’lere çıkarak maskelerin işlevi ve dayanıklılık süresi üzerine binbir fikir üretmeye başladılar. Şaldan evde maske yapımına kadar boyutlandı bu bilimsel (!) öneriler.

Sonuç ?

Karambol doğdu.

Bizim Ereğli belediyesi, maske üretimine ve dağıtımına başlayarak kentte belirli bir denge kurdu.

Ancak, öte yandan yine maske ticareti sürdü. Çünkü maskeye ihtiyaç vardı.

Devlet, maske dağıtımı konusunda geride kalmıştı.

Derken bir sayın bakan ortaya çıktı, devletin ürettiği maskelerin düşük bir ücret karşılığında satışına başlanacağını duyurdu. Peşinden Cumhurbaşkanı Erdoğan TV’ye çıkıp maske satışını tüm yurtta yasakladıkları söyledi. İsteyen bedava dağıtabilirdi.

Peki ahali maske ihtiyacını nasıl karşılayacaktı. Devletin dağıtacağı açıklandı, adresler de verildi.

Ancak, Ereğli’den sözedecek olursak, bir çok vatandaş, ilgili yerlere yaptıkları başvuru üzerinden günler geçmesine rağmen maskelerine kavuşamadı. Ne zaman kavuşacakları da belli değil. Belediye hala süren boşluğu doldurmaya çalışıyor.

Eskiden, yasaktan önce, şuradan buradan parayla maske temin edilebiliyordu. Şimdi edilemiyor. Ama öte yandan devletin vadettiği maskeler de bir türlü isteklilerin adreslerine ulaşamıyor.

Çünkü dağıtım teşkilatı yetersiz.

Maske satışının yasaklanması zamana yayılsaydı, şu anki karambol doğmayacaktı.

Yeni Ufuk

Haber :