
İDDİANAME…
12 Kasim 2025 22:03:45
İmamoğlu iddianamesi açıklandı. Beklediğim gibi büyük bir iddianame bu, tam 3 bin 900 sayfa ! Mahkemenin iddianameyi sanıyorum 15 gün içinde okuması gerekiyor. Okuyacak ya kabul edecek veya reddecek. İkinci olasılık pek akla yakın değil. Kabul edilirse tarih saptanacak ve yargılama başlayacak…
Böyle toplu bir davada yargılandığım için bilirim. Yargı süreci çok karmaşık ve sıkıcı bir süreç olarak geçer.
Benim yargılandığım dava siyasal bir davaydı, bu yüzden daha albeniliydi, buna rağmen geçmek bitmek bilmiyordu.
İmamoğlu davası siyasi bir dava da değil düşünün artık !
İddianamenin kurgusu; rüşvet, karapara, yolsuzluk, dolandırıcılık gibi “sıradan” kriminal olayların üzerine basıyor. Siyasal dava değil derken bunu kastettim. Şöyle de diyebiliriz sanıyorum: Bu dava tanınmış siyasetçilerin başaktörü olduğu siyasi olmayan bir dava. Davanın hukuki olup olmadığı yargının vereceği kararlarla netleşecek.
Bu davayı ortaya çıkartan soruşturmanın siyasi bir hedefin üzerine oturduğu biliniyor. O zaman davayı şöyle de tanımlayabiliriz: Siyasal amaçların yönlendirdiği ve muhalif siyasetçilerin başaktörü olduğu, sonucunun siyasi altüst oluşlara yolaçabileceği siyasi olmayan bir dava !..
Dava siyasi değil ama siyasi bir nüansı da yok değil: Başsavcılık CHP hakkında bu davaya dayanılarak işlem yapılması gerektiği şeklinde görüş bildirdi Yargıtay’a.
İddianamenin içeriği ile hiç ilgilenmiyorum. Sonuçta iddia bunlar !
Şu an görülebildiği kadarıyla çok uzun sürecek bir yargılama olacak bu.. Kesin kararların çıkması belki de yılları bulacak. Bir kolpasına getirilip CHP kapatılmasa bile en azından İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak olası bir erken seçime veya zamanında yapılacak seçime katılması pek sözkonusu olmayacak.
Diyeceksiniz ki kurulduğundan beri, özellikle 1950’lerden bu yana ezber bozan siyasal gelişmelerin yaşandığı bir ülkeyiz. Bu son davada da ezber bozan gelişmelere uğrayamaz mı ? Bu yaklaşım bir olasılık olarak yanlış değil. Bakarsınız dava jet hızıyla görülüp sanıklar beraat de edebilir, tersi de olabilir.
Benim yaklaşımın davanın sonucu ile değil, zamanlaması ile ilgili
Şu sıralar siyaset dünyamız davanın kendisiyle değil, daha çok CHP’nin kapatılıp kapatılmayacağı sorusuyla ilgileniyor.
Hukukçular bu davaya dayanılarak CHP’nin kapatılamayacağı görüşündeler. Çünkü suç parasına yaslanılarak parti yönetiminin ele geçirilmesi şeklindeki argüman hem mantıklı değil ve hem de hukuki değil. Dedikleri doğru bile olsa bunda partinin şuçu ne ?
CHP’nin kapatılması iktidarın da işine gelmez. Çünkü sonuçta tek yanlı bir seçime dönük kitle tepkisi amacın getirisinden çok fazla şey götürür iktidardan. Sanıyorum bu yolun denenmesi sözkonusu olmayacak ve olmamalı…
CHP, baştan beri davanın canlı yayınlanmasını istiyor. İlginç olur bence. Menderes ve Bayar’ın davasını Ankara radyosu canlı yayınlamıştı. Mahkeme başkanı Salim Başol’un özellikle Menderes’e yönelik sert tavrı hâlâ belleğimde. Menderes, “Reis beyefendi” diye seslendiği Başol’un verdiği kibirli ve haşin yanıtlarına rağmen pes etmez söyleyeceğini söylerdi. Bayar’ın dava boyunca dik duruşu onu sevmeyenlerin bile saygısını kazanmıştı..
Seçilmişlere karşı yürütülen baskıcı politikaların ters tepti daima. Demokrasi ne kadar yıpranırsa yıpransın sonunda hep ayağa kalktı.
Bugünkü umudum da bu !
İmamoğlu bence de canlı yargılanmalı. Demokrasi açıklık/şeffaflık rejimi değil mi sonuçta ? Tüm bunlar seçim kazanmak için değil de, iddia edildiği gibi, demokratik arınma içinse, bu fırsat tepilmemeli !..
BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM
Askeri uçağımız düştü, 20 askerimiz şehit oldu. Ulusumuza ve şehitlerin aile yakınlarına başsağlığı diliyorum.
ETİKETLER : Yazdır







