T.E.D Koleji Vakfı Özel lisesi 2002 mezunu olarak; iyi derece İngilizce biliyorum.

     O dönemlerden fazla detay vermeyeceğim..

     Ama asi ve haylaz bir öğrenciydim.

     Matematik hocam, beni matematik derslerini sabote etmemem için, atölyede resim ve heykel yapmam için gönderirdi.

     Ne yapayım, matematik derslerini hiç sevmezdim.

     Anlayacağınız 1 ders yılı boyunca matematik derslerinde hep resim yaptım.

     Özel izinli olarak!..

     Bazı yaz geceleri, okulumuzun o muhteşem çatısına çıkıp, yıldızları seyrederdim, saatlerce..

     Okulu pek sevmem, ama ondan da ayrı kalamazdım.  

     Öğretmenlerim beni her ne yaparsam yapayım çok severlerdi.

     Asiydim ama saygısız değildim!..

     T.E.D Kolejinde birçok başarıya imza attım.

     2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen “Okulda Avrupa” konulu resim yarışmasında resim öğretmenim Nilgün Özçamlı’nın büyük katkılarıyla yaptığım yağlı boya tablo bana Türkiye İkinciliğini kazandırdı.

     Mükafatım önce Antalya, ardından Avusturya gezisi olmuştu..

     Avusturya’da Klasik Batı Müziği&39;nin, en üretken ve en etkili bestekârlarından biri olan Wolfgang Amadeus Mozart’ın evini ziyaret etmiştim.

     O günler, hala gözümün önünde…

     T.E.D Koleji Vakfı Özel lisesi gerçekten adına yakışır şekilde özel insanlar yetiştirdi.

     Eğitim üst seviyede, öğretmenleri seçilmiş kişilerdi.

     O dönemin öğrencilerinden, Başhekimler, Avukatlar, Mimarlar, Mühendisler ve benim gibi gazeteciler çıktı..

     Bu yazıda biraz nostalji yapmak istedim.

     Anlayacağınız gibi, siyasetten uzak durmak istiyorum en azından 1 hafta..

     Haftaya başka bir konuyu ele alacağım.

     Sevgili meslektaşım Atilla Öksüz’ün geçenlerde bir yazısını okudum.

     Sebepleriyle, Türkiye’nin parçalanıp eyalet sistemine geçiş yapmasını savunuyor Öksüz!..

     Böylelikle Türkiye’nin daha disiplinli ve derli-toplu olacağını belirtiyor!..

     Haftaya bu konuya döneceğim..