Politika

Laiklik Din düşmanlığı değildir !

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

İslamın, hâlâ, Türkiye’deki siyasal saflaşmamış belirleyici rol oynaması Türkiye’nin bu anlamda da gerikalmışlığının bir göstergesidir.

Nitekim, sağcı siyaset denilince normalde akla kurulu düzen yanlılığı ya da muhafazakarlık gelmesi gerekirken, bizde dincilik ya da İslamcılık geliyor.

Bu, dinin ne ölçüde siyasete âlet edildiği gerçeğini gösteriyor.

Muhafazakarlık, kurul u düzeni korumak anlamına gelir. Dincilik ise, geriye götürmek; toplumsal düzeni 1400 yıl öncesinin kurallarına göre dizayn etmek anlamına…

Buradan bakıldığında, muhafazakarlık laiklikle çelişmez; siyasal İslamcılık ile çelişir. Her muhafazakar İslamcı olmadığı gibi, her İslamcı da muhafazakar değildir.

Öte yandan, tarih sahnesine kapitalizm ile çıkan laiklik de din düşmanlığı değildir. Lâiklik; Dinin, devlet yönetimine egemen olmasına, devletin kurallarına göre yönetilmesine karşı çıkmaktır. Din ve devlet işlerinin ayrılmasını öngörmek…

Buradan bakıldığında; lâiklik, dinin siyasetin emrine girmesini engellediği için, din ve inanç özgürlüğü anlamına da gelir.

Lâik bir toplumda kimse kimsenin dinine, inancına karışmaz. Herkes dinini kendi içinde yaşar. Dilediği gibi ibadet eder…Lâiklik, dini de özgürleştirir.

Dine yapılan en büyük kötülük, onu bir siyaset aracı olarak kullanmak, din ticareti yapmaktır.

Cumhuriyet, Türkiye’de bunu sağladı. Ülkemizin gelişmesini, güçlenmesini istiyorsak onu korumak zorundayız…

Yeni Ufuk

 


Haber : 

Abone Ol