Kubilay’lar ölür dirilir !

Derviş Mehmet’in önderliğindeki yobazlar 1930 yılının 23 Aralık günü Menemen ilçesinin belediye meydanında toplandılar. Daha sonra Müftü camiine yöneldiler. Kendisini “Mehdi” olarak tanıtan Derviş Mehmet, camideki kalabalığa hilafetin ve şeriatının geri gelmesi gerektiği şeklinde açıklamalarda bulundu. Şapka devrimine karşı çıktı. Arkalarında 30 bin kişilik bir hilâfet ordusunun olduğunu iddia etti, cami halkını işyana çağırdı…

Olay kısa sürede duyuldu. Askeri ve mülki yönetim, yedek teğmen Kubilay’ın komutasındaki bir manga askeri olay yerine sevketti. Katliama yol açar endişesiyle askerlerin tüfeklerinde mermi yoktu, süngü takmışlardı.

Kubilay, tek başına isyancılara yaklaşarak teslim olun çağrısı yaptı. Bir şeriatçı isyancı Kubilay’a tabanca ile ateş ederek onu yaraladı. Daha sonra Derviş Mehmet ve çevresindekiler Kubilayı yakalayıp başını testere biçimindeki bir bağ bıçağı ile kesip sırığa geçirdiler, yürüyüşe geçtiler.

Bu arada silah seslerine koşan Şevki ve Hasan ismindeki iki mahalle bekçisi de vurularak öldürüldü…

Sıkıyönetim ilân edildi, isyan bastırıldı ve kurulan askeri mahkemenin aldığı kararla Derviş Mehmet ve 28 yandaşı, Kubilay’a başının kesildiği yerde kurulan darağacında idam edildiler.

Devrim şehidi Kubilay’ın adı devrim tarihine yazıldı.

**

Cumhuriyetin 100. yılındayız. Ama bir çok olay bize gösteriyor ki hilâfet ve şeriat istekleri hâlâ bitmiş değil. Tarikat ve cemaatler hâlâ faal ve aynı doğrultuda propaganda yapıyorlar…

Yakın zaman öncesi bir FETÖ ihaneti de yaşanmasına rağmen ne yazık ki bunlar görmezden geliniyor !..

**

Devrim şehidi Kubilay ile iki arkadaşını saygı ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyet onların ve onun gibi Atatürkçülerin sayesinde 100. yılını kutladı.

Ve yeni bir yüzyıla aynı vizyon ve  coşku ile merhaba dedi.

100 yılın pratiği bize gösterdi ki, Kubilay’lar varoldukça Cumhuriyet de varolcaktır.

Kubilaylar ölür dirilir !..

Yeni Ufuk

Haber :