Gündem

Kaftancıoğlu olayı

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Son günlerdeki yasaklar, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na getirilen siyaset yasağı ile zirve yaptı.

Demokrasi, yasaklar değil, yasaksızlar rejimidir. Demokrasilerde her vatandaş anayasal haklarını özgürce kullanabilir. Müzik yasağı, çay üreticilerine protesto yasağı, gençlere festival yasağı ve nihayet Kaftancıoğlu’na getirilen siyaset yasağı, demokrasi ligindeki yerimize ışık tutan yeni olaylar.

Demokrasinin temel ölçütü olan basın özgürlüğü liginde 180 ülke içinde 146. sırada bulunmamız zaten demokrasimizin nerede olduğunu gösteriyor.

Türk siyasal tarihinde, ta Osmanlı’dan bu yana siyaset yasakçılığı var. Osmanlı totaliter bir monarşiydi, demokrasi değildi. Bu açıdan yasakçılık anlaşılabilir bir içeriğe sahipti. Yasaklar 1946’daki çok partili rejimde de devam  etti. Yasakların özellikle sağ iktidardan dönemlerinde görülmesi, demokrasi kavramını iyi sindiremedğimiz anlamına gelmiyor.

AKP’nin 20 yıllık iktidar dönemi, ne yazık ki demokrasi ligindeki yerimizi, tek adam sistemi ile daha da aşağı çekti.

Kaftancıoğlu’na getirilen siyaset yasağı tabii ki ana anamuhalefet partisinin en büyük metropoldeki elini zayıflatacaktır. Ama asıl kaybeden Türkiye siyaseti oldu/oluyor. Çünkü Kaftancıoğlu, İstanbul seçimini partisine kazandıran önemli isimlerden birisi ve geleceğin kalıcı siyasetçilerinden… bu nedenle ona getirilen yasak, Türkiye demokrasisine indirilmiş bir darbede oluyor sonuçta.

Türkiye’mizin siyaset  toprağı çok sayıda elit siyasetçi yetiştirecek kadar verimli değil. Türkiye’yi yaşlı kuşaklar yönetiyor. Kaftancıoğlu onların arasında sivrilen ve Türkiye’ye demokrasi liginde basamak atlatacak nitelikler taşıyan genç kuşağın önde gelenlerindendi. Yazık oldu.

**

Yasakçılıkla bir yere varılamaz ! Yasaklar tepki doğuran fideliklerdir…

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol