Zonguldak

HEMA olayı…

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Zonguldak taşkömürü madeni 1848’de işletmeye açıldı. 1848-1936/40 aralığına kadar yabancı sermaye ile yerli azınlıkların elinde kaldı. Türk kökenli maden şirketlerinin sayısı çok düşüktü.

Özel işletmeler kar odaklı işletmelerdir. En az maliyetle en çok karı elde etmeyi amaçlarlar. Üretim kar’a araçtır.

Taşkömürü madeninde de böyle olmuştur bu. Hazırlık çalışmaları ve istihdam minimum düzdeyde tutulmuş, yüzeydeki kömür damarları yağmalanmıştır.

Bu yöntemi şimdi, TTK’dan (devletten) maden sahası kiralayan özel şirketler sürdürüyor:

Parlak/çaplı projelerle geliyorlar büyük yatırım vaadinde bulunuyorlar, teşvik ve ucuz kredi imkanlarından yararlanıyorlar.

Pratikte ise yüzeydeki maden damarlarını en az maliyet ve işçi ile süpürüp çekip gidiyorlar…

Hattatların HEMA’sı buna örnek:

İlkten Kandilli’ye geldiler. Çakalı törenlerle büyük yatırım ve istihdam vaadinde bulundular.  Sonra ciddi bir yatırım yapmadan en düşük maliyetle yüzeydeki kömürleri alıp çekip gittiler.

Aynı şirket, şimdi bu oyunu Amasra Bölgesinde oynuyor. Bir takım ruhsat oyunları ile TTK’nın verimli bir kömür sahasını ele geçirmeye çalışıyor.

CHP Zonguldak milletvekili Ünal Demirtaş bu yeni oyunu TBMM’ne taşıdı…

Bir şey çıkar mı dersiniz?

Çıkmaz ! Bir şey çıkacak olsa, bu gibilere kömür arama/işletme ruhsatı verilmezdi!l..

Sorun özelleştirmede! Özelcilik varsa, benzeri oyunlar tekrar edecek ve devletin/halkın madeni dibine kadar sömürülecektir.

Ama bu gerçek, Demirtaş’ların madeni koruma çabalarına gölge düşürmez.

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol