Haftanın Yanıtı
POLİTEK-OYAK–2
Haftanın Yanıtı
POLİTEK-OYAK–2
Geçen sayımızda yeralan Politek –Oyak başlıklı yazımız, hem ilgi çekti, hem de tepki!..
Deniliyor ki, bir polis vakfı bünyesndeki politek niçin değişik alanlarda yatırım yapmasın? Suç mu bu?..
Bu da nereden çıktı? Biz suç filan demedik, sadece her fırsatta askerlerin, Oyak’ını eleştiren, laf çakan neo-liberallerin gözlerindeki at gözlüklerine dikkati çekmek istedik!..
Hepsi bu!..
Yoksa, ikisi de bin yaşasın!..
Haftanın Tevatürü
VERESİYE BİLET!.
Milli Piyango idaresinin yılbaşı çekilişinin biletleri kapış kapış!..
Bize gelen bilgilere göre, seyyar bayilerden “veresiye” bilet alan bile var!..
Bu çok doğal! Çünkü yılbaşının büyük ikramiyesi tastamam 40 milyon TL.!..
Şans kuşu herkesin başına konabilir ya, eski bir tevatüre göre, 40 numara ayakkabı giyenler hariç!..
Yüzyıllardan süzülüp gelen bu inanca uygun birisi iseniz, siz siz olun bilet-millet almayın; ayağı 40 numara olmayan bir yakınınıza aldırın!..
Bizden uyarması!..
Haftanın OUT’u..
ÖĞRENCİLER İN, REKTÖR ÖZER OUT!..
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi öğrencileri anlamlı projelere ve etkinliklere imza atıyor.
ZKÜ öğrencileri, evsel atıkların çevreyi kirlettiği vurgusuyla, geçtiğimiz hafta Abdi İpekçi sergi salonunda geri dönüşüm projelerini halka tanıttılar. ZKÜ’lü öğrencilerin bu çalışması halk tarafından büyük ilgi çekti..
Yine bu hafta ZKÜ öğrencileri yerel gazeteleri ziyaret ederek; ‘Bir Sinema Bileti, Bir Mutlu Gün’ adını verdikleri projeleri ile, Çaylıoğlu beldesinde bulunan Şehit Madenciler İlköğretim Okulu’ndan 39 öğrenciyi Ereğli’ye getirerek; onlara mutlu bir gün yaşatacaklarını belirttiler.
Öğrencilerimizi sağduyularından dolayı kutluyoruz.
Bizim merak ettiğimiz soru ise şu:
ZKÜ öğrencilerinin, Zonguldak ve Ereğli’ye bir nebze de olsa katkı sağlamak için bunca uğraş verirken, ZKÜ Rektörü Mahmut Özer’in ortalarda görünmemesi..
Evet duydunuz Rektör bey’den tık yok!..
Öğrencilerin etkinliklerine destek vermesi gereken fakat açıklama yapma gereği bile duymayan Rektör Özer, bu hafta ‘haftanın OUT’u köşemize girmeye hak kazandı..
Haftanın olayı
YARIM TONLUK ATM NEREYE GİTTİ?
Zonguldak'ta bir bankaya ait 480 kilogram ağırlığında, içinde 151 bin lira bulunan ATM çalındı.
Nasıl ve kimler tarafından çalındığı bilinmeyen yarım tonluk ATM görenleri ve banka çalışanlarını şaşkına çevirdi. Günümüz teknolojisinde içerisinde 150 bin tl nakit bulunan ATM’nin bulunduğu yere güvenlik kamerası bir yana alarm bile konulmamış olması dikkatlerden kaçmadı..
ATM’si çalınan banka için ise bu olay tam bir prestij kaybına yol açtı..
Haftanın tepkisi
İDDAA’DAN FRANSA’YA BOYKOT!..
Fransa’nın sözde ermeni soykırımını onaylamasının ardından Türkiye’den Fransa’ya jet hızı yaptırımlar uygulandı.
Bu yaptırımların başında, Fransa’dan gelen savaş-yolcu gemilerinin Türkiye’nin himayesinde olan boğazlardan geçişinin izne tabi olması idi.
Bir Fransız markası olan Peugeot marka otomobillerinin satışları Ereğli’de ciddi düşüş yaşamaya başladı.
Fransa’ya bir yaptırımda iddaa programından geldi.
Türkiye’de bir bahis şirketi olan iddaa, Fransa takımlarını boykot ederek; bu takımlara bahis oynamasını yasakladı.
Bu olay, bu hafta ‘haftanın tepkisi’ köşemize girmeye hak kazandı..
Haftanın önerisi..
EFES CADDESİNİN YERİ DEĞİŞSİN!..
Eski ismi Yalı yeni ismi Efes olan caddenin aslında ‘barlar sokağı’ olması gerekiyor. Fakat cadde konumu itibariyle
buna uygun değil!..
Cadde üzerindeki çoğu bar’ın üstünde bulunan ev sakinlerinin yüksek ses yüzünden barları şikâyet etmeleri üzerine polis memurları müziği kıstırmak için caddeyi denetlemek zorunda kalıyor!..
Bu da doyasıya eğlenmek isteyen gençlerimizi eğlenceden mahkûm bırakıyor.
Bizim önerimiz ise şu:
Henüz ciddi bir yatırım yapılmamışken yeni bir protokolle caddeyi alıp, ERDEMİR ofis yolu üzerine taşımak..
Böylelikle ‘desibel’ derdi olmadan, gençlerimiz doyasıya eğlenip, gecenin tadını çıkarabilir ve bu cadde kısa zaman içerisinde adını hak edebilir.
Ne dersiniz?..
Bunları…
.Ereğli’nin silahlı saldırı sonucu ayağından vurularak yaralanan ilk ve tek Belediye Başkanının, “Efsane Başkan” Ruhi Cöbekoğlu olduğunu…
Cöbekoğlu’nun 1970’lerdeki lakabının “Pembe Panter” olduğunu…
.Cumhuriyetin kurulduğu yıl (1923) Ereğli’nin nüfusunun 6 bin olduğunu ve bunun beşte birinin (1200 kişi) Rumların oluşturduğunu…
.Ereğli’nin tarihini ilk yazan kişinin Sabit Nihat Duran olduğunu… Ancak bu çalışmanın kitap halinde yayınlanmadığını…
.Ereğli’nin ilk kadın çilek tüccarının, Belediye Meclisi üyesi Güler Demiroğlu’nun annesi Fahriye Sart olduğunu… O tarihlerde Ereğli’nin en sevilen kişilerinden birisi olan Fahriye Şart’ın Fahriye Abla diye anıldığını…
.Erdemir’in ilk Genel Müdürünün Cevat Süberk olduğu…
.Zonguldak Ticaret Odası’nın 1919 kayıtlarına göre, Ereğli’nin ilk Türk kökenli esnafının Hacı Musa Efendi olduğunu…
.1930’lu yılların başlarında Ereğli’de, Oda’ya kayıtlı, tek kahvehane olduğunu, onun sahibinin de Karamahmutoğlu Yusuf Ziya Efendi olduğunu…
BİLİYOR MUSUNUZ?
HAFTANIN “ŞEY”İ
VEKİLİN ÖLÜSÜ DE ,DİRİSİ DE PARA!..
Gerçekçi basında yeralan haberlere göre, 7 milyarı aşan emekli maaşı, 11 milyarı aşan görev maaşı ile göz kamaştıran vekillerimizin ölüsü de vatandaşa fark atıyor!
Sıradan bir vatandaş ölse, ailesine cenaze masrafı olarak 240 milyon lira verilirken, bir milletvekili ölse, ailesine cenaze yardımı olarak tam 75 milyar lira ödeniyor!..
Velhasıl, vekillerimizin ölüsü de para, dirisi de!..
Şimdi anlaşılıyor siyasetçilerin milletvekili olmak için birbirini dirseklemesinin nedeni!..
Vekilliği koy cebine, yaşasan da ölsen de keyifler gıcır!..
Haftanın haberi..
BALYOZ!..
Bu ne saygısızlıktır!..
Bir okuldaki Atatürk köşesini balyozla parçalamak, nasıl bir zihniyettir.
Ayrıca bu ne cesarettir!.
Cumhuriyet döneminin, çağdaş, aydınlık öğretmenlerine bu hiç yakıştı mı?
Yazıklar olsun!..
Manşet haberimizi okuduktan sonra ilk aklıma gelen cümleler bunlar oldu.
Atatürk’e bir ‘balyoz’ da, Endüstri Meslek Lisesi Müdürü ve öğretmenleri tarafından indirildi.
Rüyamda görsem inanmazdım!..
Medya
BİZİM SIRTLANLAR!..
Sırtlan, büyük yırtıcıların avladıkları hayvanların artıklarıyla geçinen küçük bir yırtıcıdır. “Sırtlan payı” deyimi buradan gelir.
Bizim medyamızda bunlardan epeyce var. Medya da, büyük patronların artıkları ile geçinenlere “satılık kalem” veya kısaca “tetikçi” deniliyor!..
Bunlar, mesleğin yüzkaralarıdır!..
Haber :
ETİKETLER : Yazdır




















