Ekonomi

Esas sorun…

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Bu satırların yazıldığı sırada Asgari Ücret Komisyonu’nun ikinci toplantısı sürüyordu. Herhalde kesin zam oranı saptanacaktı.

Aslında bu belli: Asgari ücrete de (vergi indirimi ile), emeklilere de yüzde 40 oranında zam yapılacak.

Nitekim, en düşük emekli aylığının yüzde 40 zam’la 3500 liraya yükseltilmesi de bunu gösteriyor.

TÜİK enflasyon rakamını henüz açıklamadı. Ama, gıda enflasyonunun yüzde 117 olduğu belli oldu. Açlık sınırı 7 bine, yoksulluk sınırı da 21 bine dayandı.

Bu koşullarda asgari ücrete ve emekliler ile memurlara yapılacak yüzde 40’lık zam onların yaşam düzeylerini yükseltebilir mi ?

Kaldı ki fiyat artışları sürüyor. Bu demektir ki yüzde 40’lık zam şimdiden erimeye başladı. Önümüzde altı ayın sonuna kadar zamdan pek bir şey kalmayacak !

Enflasyon belirli bir düzeyde stabil hale getirilmeden yapılacak maaş ve ücret artışları halkın yaşam düzeyinde yükselme yaratmaz.

Enflasyonun düşürülmesi ise döviz kuruna bağlı bir olay. Hükümet döviz kuruşu “tutmak” için çeşitli yollar deniyor, ancak bunların çoğu palyatif önlemler; bazıları da piyasanın işleyişine zarar verecek önlemler ! Şirketlerin döviz birikimine müdahale gibi. Şirket dövizi olmazsa nasıl hammadde alacak, nasıl ticaret yapacak ?

Şu söylenebilir belki:

Verilen zamlar hiç yoktan iyi değil midir ?

Öyledir. Ama, enflasyonla giden, zamla gelmediği için halkın yaşam düzeyindeki düşüklüğü önleyemeyecektir yine de.

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol