Erken seçim istemek…

İktidarın yüksek faize ve dış borçlanmaya dayalı ekonomi politikası iflas etti. Merkez Bankasının kasasında biraz daha döviz olsaydı bu politika biraz daha ayak sürüyebilirdi. Çünkü piyasaya dolar satarak kuru “tutmak”için elde bir şeyler olurdu.

Artık yok. Para da basamıyorlar, çünkü bunun bir limiti var. Mecburen düşük faize döndüler, doları “oynamaya”bıraktılar. Spekülatörlere gün doğdu!..

Şuna inanıyor gibiler:

TL’nin dolar karşısında erimesi cari açığı azaltacak ve turizm patlaması yaratacak. Bu da dolar fiyatına koşut olarak enflasyonu aşağı çekecek…

Zamana muhtaç ve eni-konu uçuk bir teori bu…

O zamana kadar (tabii başarılı olmaları durumunda)halk ne yapacak peki? Neyle geçinecek? Fiyat yükselmeleri, ürün kısıtlamaları nasıl önlenecek?..

Sabır diyorlar…

Az yiyin-için diyorlar…

Mevcut koşularda en sağlıklı çözüm, sandığa gitmek; ülkenin ekonomik bataktan çıkması için yeni bir alternatif yaratmaktır.

Oysa, seçim isteyeni “hain”ilân etmeye başladılar!

Seçim, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Erken seçim istemek demokratik bir taleptir ve haktır.

Niçin “hain”lik olsun ki!..

Seçim istemek, kötü gidişe karşı demokratik alternatif yaratmaktır. Esas ve en önemli sorun demokratik çözüm yollarını tıkamaktır!..

Yeni Ufuk

Haber :