Doğrular ve yanlışlar…

İçişleri Bakanlığının Zonguldak’ı otuz büyükşehir’in artısı haline getiren kararı zamanında alınmış bir karar mıydı, yoksa gecikmiş bir karar mı ?

Pandeminin Zonguldak’taki seyrini gösteren geçmişe dönük sayısal veriler elimizde olmadığı için bu konuda bir şey söyleyemiyoruz.

Ama, zamanında da alınmış olsa, gecikmiş de olsa, sonuçta alınan karar doğruydu.

Burada bir soru açacağız:

Zonguldak’ta Korona vakalarının dramatik bir yayılma göstermesini, maden ocaklarının geç kapatılmasına bitiştiren görüşler doğru mudur ?

Bu bir olasılık, ama yabana atılacak bir olasılık da değil. Sanırım Korona sonrası araştırılacaktır.

İçişleri Bakanlığının, otuz büyük kentin yanısıra Zonguldak’ta da kente giriş çıkışları yasaklaması şeklindeki radikal kararının da doğru olduğunu söylemeliyiz. Kararın, merkez ilçe ile ilçeler arasındaki trafiği de kapsaması, özellikle Ereğli’de virüsün yayılma hızını frenlediği açık bir gerçek. Bunda Ereğli belediyesinin yerinde önlemlerinin de etkili olduğu söylenmelidir.

Eğer bu radikal kararlar alınmasaydı, Zonguldak’ta, ilçeleriyle birlikte, salgının kontrolsüz şekilde yayılmasının da önüne geçilemeyecekti. 

o o

Yeni Ufuk olarak zaman zaman, hem Zonguldak valiliğini ve hem de Ereğli kaymakamlığını eleştiriyoruz.

Ama, doğru alınan kararları da görmezden gelmiyoruz:

Eleştiri zaten yanlışları doğrulardan ayırmak için yapılır. Bu, mesleki bir görevdir. Yeni Ufuk bu görevini yerine getiriyor.

Örneğin salgına ilişkin sayısal verilerin periyodik olarak açıklanmasında ısrar ediyoruz. Çünkü deneylerle sabittir ki, gizlilik provokatif ve spekülatif söylentileri/yayınları besler.

Ereğli kaymakamlığının Korona verilerinin aktarımında ayrımcılık yaptığı iddialarına karşı çıktık ve devamı halinde çıkacağız. Veri açıklanacaksa, bunu kaymakamlığın doğrudan ve tüm yayın organlarını kapsar şekilde yapması gerekir.

Ama, öte yandan, Ereğli kaymakamlığının aldığı doğru kararların da yanında duruyoruz. Maske üretimi ve dağıtımı gibi, pazarcı esnafına mahallelerde araçlarıyla satış yapmalarına izin verilmesi şeklindeki önerileri dikkate alması gibi, küçük üreticilerin bahçe ürünlerini kentin değişik noktalarında açtıkları bireysel tezgahlarda satışına izin verilmesi gibi…

Devleti siyasal iktidarlar yönetir, ama iktidarlar gelip geçer, devlet kalır.

Bu bakımdan bürokrasinin küçük siyasetçilerin ayakoyunlarından uzak durması gerekir.

Bu konuda da ısrarcı olacağız…

 Yeni Ufuk

Haber :