Politika

Değişimcilerin en büyük handikapı ?

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Delegelerin matematiksel dağılımı her zaman sonuçlara bire-bir yansımayabilir.

Örneğin siyasal partilerin kongrelerinde olsun, genel kongrelerinde olsun çok rastlanan bir olaydır bu.

Delege seçimlerini kazanıp da kongreyi kaybetme olayının en yakın örneği, geçenlerde Kdz. Ereğli CHP’de yaşandı. Buradan kalkarak şunu söyleyebiliriz:

CHP İstanbul il kongresinin Değişimciler tarafından kazanılması, İstanbul delegelerinin Kurultay’da oylarını topluca Özgür Özel’e verecekleri anlamına gelmez. Çünkü delegeler sürü değildir, bireysel tercih hakları ve yetenekleri vardır. İstanbul kongresinde Değişimci adayı destekleyen kimi delegeler, Kurultayda Kılıçdaroğlu’nu tercih edebilir.

Yani, kurultay hesaplarını bugüne kadar yapılan kongrelerde ortaya çıkan matematiksel sonuçlarına  göre yapmak yanıltıcı olabilir.

Kılıçdaroğlu da buna güveniyor işte. O. Siyasal yaşamı boyunca ikinci adam konumunda olan Özgür Özel’e karşı lider kimliğinin ağır basacağını düşünüyor. Haklı da olabilir.

Özgür Özel, adaylığını açıklamasından bu yana, duygusal, bu anlamda kırılgan bir profil veriyor. Örneğin sık sık Kılıçdaroğlu’nu kırmadan göndereceklerini söylüyor. Vefadan sözediyor. Grup başkanı olduğu halde grup toplantılarına katılmamak gibi tavizkar bir politika izliyor.

Oysa, siyaset, genelde, köpekbalığı acımasızlığı ve bencilliği gerektiren bir uğraştır. Kırılgan/naif politikacılardan lider olmaz.

Sanıyoruz Değişimcilerin en büyük handikapı kurultayda bu olacak.

Oysa, CHP’nin ve Türkiye’nin geleceğini Kurultayda değişimcilerin/solcuların kazanması veya kaybetmesi belirleyecek. Kılıçdaroğlu kazanırsa CHP’nin kendisine dönme sürecine girmesi akim kalacak,. CHP Kılıçdaroğlu’nun limanın sağındaki iskelede demirli olduğu yerden iktidarın siyaset trafiğinin izleyicisi olarak  Türkiye’yi de değiştirecek bir siyasal değişimin önü kapanacak.

Yeni Ufuk

 


Haber : 

Abone Ol