CHP’nin ihtiyacı ?

Demokratik merkeziyetçilik ilkesi, siyasal partilerde, kararların aşağıdan yukarıya doğru alınmasını öngörür.

Bu, demokrasidir. “Tabanın siz ve karar sahibi olması”dır.

Aşağıdan yukarıya alınan kararlar, bu kez, yukarıdan aşağıya uygulanır.

Bu da, merkeziyetçiliktir.

Aşağıdan yukarıya alınan kararlar uygulanmaz, partinin merkez yönetimi kafasına göre takılırsa, orada oligarşik bir yönetim var demektir. Anti demokratiktir.

Sağ partiler genelde böyle…

Kendisini “ortanın solunda” diye tanımlayan CHP’de de böyle !

Nitekim, milletvekili adaylarını da, belediye başkanı adaylarını da tepedeki çoğu atanmış oligarşi seçiyor.

Normalde, parti üyelerin seçmesi gerekir.

Deniliyor ki Kurultayda tüzük değişikliği yapılıp uzun yıllardır süren bu oligark yapıya son verilecek. Tepedeki atanmışların egemenliği de son bulacak.

Öyle de olmalı. Çünkü CHP’deki merkeziyetçi yapı, “ortanın solu’na değil, sağına daha yakın düşüyor.

CHP’nin ihtiyacı sadece bu kadarla sınırlı değil. CHP’nin ayrıca “kendine gelmesi” ve “kendisi olması” da gerekiyor.

“Değişim” tartışmalarının özü bu olmalı.

Zihniyet/siyaset yapma üslûbu değişmeden, Kılıçdaroğlu ve atanmış ekibin gitmesi çok şey değiştirmez. CHP’nin özüne dönmesi, ilkesiz ittifak politikasını terketmesi  gerekiyor.

Yeni Ufuk

Haber :