ÇATES gerçeği…

Çatalağzı termik santralının (ÇATES) faaliyeti durduruldu.

Yaklaşık olarak yetmiş yılı aşkın bir geçmişi olan ÇATES, Türkiye genelinde faliyeti durdurulan 5 termik santralden birisi.

Kilimli’de, ÇATES’in dışında iki termik santral daha var. Bunlar çevre izinleri olduğu için faaliyetini sürdürüyor.

ÇATES’in faaliyetinin durdurulmasının nedeni, yıllardır süren uyarılara rağmen, bacagazlarını arıtacak filtre ekiplarının bulunmayışı.

ÇATES, öteki bacasız/filtresiz termik’ler gibi, çevreye ölüm saçan bir kuruluş!

Kapitalizmin temel çelişkilerinden birisidir:

Kapital sahibi, masrafını minimize ederek daha çok kar sağlamayı ilke edinir. İşçi güvenliği ve sağlığı ile çevre sağlığı tali önemdedir. Bunun en çıplak örneği termik santralleridir.

ÇATES devlet tarafından kurulmuştu,uzun yıllar devlet işletmesi olarak kaldı. 2016 yılında maceralı bir süreçten geçerek özelleştirildi.

ÇATES’in ilk kurulduğu yıllarda toz/kül filtresi bile yoktu! Artık var, ama kimyasalları arıtacak filtresi yok.

Özelciliğin gerçekleri şu ikilemi sunuyor insanlara:

Ya hastalık/ölüm ya da herşeye rağmen üretimin sürmesi.

Devlet, ÇATES’te ilkini tercih etti. İnsan yaşamını kapitalistlerin karından daha önemli olduğunun altını çizer bir karar aldı.

ÇATES’te 500 işçinin çalıştığını, santralın özel şirketlerden kömür aldığını, bu yüzden kapatılmasının ekonomik sorunlar yaratacağını ileri sürenler var.

Bu doğru, ama hangisi önemli?

Santralın her şeye rağmen üretimini sürdürmesi mi, yoksa insan/çevre sağlığı mı?

Öne alınması gereken ikincisidir. Öyle de yapıldı.

Bunun tartışması olmaz!

ÇATES’in patronları çevre izni alacak yatırımlar yapmalıdırlar. Yapacak güçleri yoksa bu alandan çekilmelidirler. Bunun dışında 500 işçinin mağduriyetini önleyecek önlemler almak devletin görevidir.

Ama, hiç kimsenin ekonomik gerekçeler öne sürerek ölüm bacalarının varlığını mazur göstermeye hakkı yoktur!..

Kapital yalakalığı bir yerde cellatlıkla özdeşleşir çünkü!..

Yeni Ufuk

Haber :