"Birlik ve Beraberliğimizi daha da güçlendirmeliyiz"

On bir ayın sultanı Mübarek Ramazan-ı Şerif’i uğurlamaya hazırlanırken bizleri; umutların tazelendiği, sevinçlerin çoğaldığı bir bayrama daha sağlık içinde kavuşturan Rabb’imize sonsuz hamd ediyorum. Ramazan Ayı’nın ardından bayrama ulaşmak Yüce Allah’ın biz müminlere ikram ve ihsanıdır.

Bayramlar; gönüllerin alındığı, ihtiyaç sahiplerinin gözetildiği, bizi biz yapan değerlerin daha da belirginleştiği özel günlerdir. Sosyal dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği bayram günlerinde millet olarak birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmeliyiz.

 

Tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle bu bayramı evlerimizde geçireceğiz. Gönül isterdi ki geçmiş yıllarda olduğu gibi bu bayramda da aile büyüklerimizle, akrabalarımızla, sevdiklerimizle, komşularımızla bir arada olabilelim. Bayramın ardından salgınla mücadelemizde başarılı sonuçlar alarak bayram sevinci yaşamayı diliyoruz. Bunun için bayram süresince kurallara titizlikle riayet etmeliyiz.

 

Ramazan Bayramı’na, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa ve çevresinde son günlerde şiddeti daha da artan İsrail zulmü nedeniyle buruk giriyoruz. Harem-i Şerif’in onurunu korumak için cesur bir direniş sergileyen Filistinli kardeşlerimizin mücadelesinin zaferle sonuçlanmasını, insan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku çiğneyen İsrail barbarlığının bir an önce son bulmasını Yüce Rabb’imden niyaz ediyorum. Türkiye olarak, kutsallarımıza yönelik saldırıların karşısında, huzura kavuşmasını dilediğimiz mazlum halkların yanında olmaya devam edeceğiz.

 

Sokakların yeniden sevinçle dolacağı, çocukların neşeyle koşturacağı sağlıklı günler dileğiyle tüm hemşehrilerimin, aziz milletimizin ve İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.