Gündem

Bireysel şiddet kültürel kökenli !

Ruhsal/akli sorunları olan birisinin bir başkasına/başkalarına uyguladığı şiddet, bir hastalık tezahürüdür.

Abone Ol

Bireysel şiddet, medikal kökenli değilse, kültürel kökenlidir:

Ruhsal/akli sorunları olan birisinin bir başkasına/başkalarına uyguladığı şiddet, bir hastalık tezahürüdür.

Böyle sorunu olmayan birinin başkasına/başkalarına uyguladığı şiddet kültürel kökenlidir.

Şiddet olaylarına karışanların sosyal ve eğitsel kimliklerinin genelde birbirine benzemesi de bunu gösteriyor. yoksulluk, eğitimsizlik ve yanlış kültürel koşullanma!

Kadınlara yönelik şiddet de aynı kültürle kökten, genelde ortaçağ kültüründen kaynaklanıyor ! Kadını kişiye özel bir hizmetkar ve cinsel obje olarak gören ortaçağ kültürü binlerce yıldır kadına yönelik şiddetin kökenini “Aile-içi oluşturuyor.

Şiddet” olarak nitelenen şiddet biçimi, çoğu kez kadın cinayetlerinin de başlangıç noktası oluyor. Aile-içi şiddetin süreklilik kazanmasında kadının çalışmaması, “evinin kadını” olması ya da eşi tarafından bakılıyor olması belirleyici oluyor. Çalışan kadınlar daha az aile-içi şiddete maruz kalıyor.

**

Bireysel şiddetin sadece kültürel değil, ekonomik ve sosyal nedenleri de var. Azgelişmiş toplumlarda bireysel şiddet olaylarının daha fazla görülmesi bunu doğruluyor.

**

Ülkemizde son yıllarda genelde kadının yanısıra avukat, sağlıkçı ve öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının artmasında da hem ekonomik ve hem de kültürle nedenler öne çıkıyor.

Bireysel şiddeti önlemenin en temel yolu, toplumu ortaçağ kültüründen arındırmak ve ekonomik bakımdan da yeterli hale getirmekle mümkündür.

Ama bu tabii, olası şiddet olaylarına karşı önlemler alınmasının beyhudeliği anlamına gelmiyor. Sağlık çalışanları ile öğretmenler, avukatlar gibi toplumla iç içe çalışan sosyal kesimlerin fiziksel saldırılardan korunmaları için kolluk önlemleri alınması gerekiyor. İlgililerin bu konuya fazla önem vermemesi şiddet olaylarının artmasına neden oluyor.

Yeter artık ! Önlem alın !..

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol