Demiryolu gelmiş, bir liman kenti olarak hinterlantı büyümüş, il ilan edilmiş, nüfusu hızlı bir artış sürecine girmiş, yeni sanayi yatırımları ile işsizliği azalmış, katmadeğer girdisi büyümüş bir Kdz. Ereğli düşünün…
Düşünmesi bile güzel değil mi ?
Siyaset üretimi ile kalitesinin yükseldiği, büyük resmi görebilen siyasetçilerinin artığı, siyaset kültürünün ivme kazandığı bir Kdz. Ereğli düşünün…
Düşünmesi bile güzel değil mi ?
Medyası mesleki ve entelektüel bakımdan kasabalılıktan kurtulmuş, dedikodu değil gerçek anlamda haber ve fikir üreten, kişisel çıkarlarının çemberinden çıkmış, yaşadığı kentin ve halkın sorunlarına duyarlı bir yerel medyaya sahip bir Kdz. Ereğli düşününün…
Düşünmesi bile güzel değil mi ?
Bir soru açacağım:
Peki böyle bir Ereğli mümkün mü ?
Teorikman mümkün.
Kent, uygarlık demektir. Sanayi kenti uygarlığın en gelişmiş formudur.
Ereğli bir ağırsanayi kenti. Ayrıca büyüme/gelişme potansiyeline sahip bir sanayi kenti. 60 yıla yakın süredir bu bir kimliği taşıyor. Kömür işletmeciliğini baz alırsak yüzlerce yıldır.
Demir-Çelik sanayii Ereğli’ye sosyal anlamda çağ atlattı. Son gelişmeler Ereğli’nin çağdaşlaşma yolunda çok ileri adımlar atabileceğini de gösteriyor.
Ancak, siyasetçiler ile medyanın büyük bir çoğunluğu bunu algılama kapasitesine sahip değil. Detaylarla uğraşmaktan büyük resmi göremiyorlar. Kentin, çok büyük bir gelişme potansiyelini içinde taşıdığını görmüyorlar. Bu anlamda hâlâ, sanayi öncesinin yarı-feodal kasabasında yaşıyorlar kafaca.
Ereğli bunu aşmak zorunda. Ereğli ‘nin en büyük ihtiyacı (çelişkisi de diyebiliriz ), Büyük Ereğli’yi şimdiden düşünebilen, o doğrultuda çalışan, küçük çıkar hesaplarından arınmış siyasal ve medyatik yeni kadrolar !..
Kent, bir beyaz sayfa açmak zorunda. Bu Büyük Ereğli’yi yaratmanın da önkoşuludur.
Yeni Ufuk
Haber :