Medya

Basını doğru kavramak gerekir !

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Basın, tüm dünyada; yasama, yürütme ve yargıdan sonra “dördüncü güç” olarak anılır, öyle bilinir.

Ama, bağımsız olması koşuluyla ! Zaten “dördüncü güç” vurgulaması bağımsız ya da gerek basını tanımlar.

Yandaş basın, basın değildir; bağımsız basının işlevini sürekli olarak provoke etmeye çalışan bir düzenektir.

Bağımsız basın halk kitlelerini şunun bunun çıkarına manipüle etmez; halk kitlelerine gerçekleri/doğruları taşıyarak onları aydınlatır; doğru yolu bulmalarına yardımcı olur, katkıda bulunur. Eğer ille de bir manipülâsyondan sözedilecekse, bağımsız basın, halk kitlelerini doğrulara manipüle eder.

Tarihi halk kitleleri yazdığına, iktidarları halk kitleleri değiştirdiğine göre, bağımsız basının işlevi, gelgeç değil, tarihsel önemdedir.

Türkiye’de, geneli-yereli ile bağımsız basın, yandaşlara kıyasla, bir avuç. Geneli yereli ile Türk basının yüzde 90’ı egemenlerin/iktidarın elinde, yanında, yöresinde.

Basına matematiksel yaklaşımların yanıltıcı olmasının sırrı burada gizlidir.

İşlev ! Önemli olan işlevdir ve işlevin öteki adı, halk kitlelerine gerçekleri/doğruları taşıma cesareti ve kararlığıdır.

Bunu anlayan var, anlamayan var ! Basını, zaman zaman kullanılacak bir avadanlık olarak görmek, ona bu şekilde yaklaşmak, bağımsız basın ile satılık/haysiyetsiz basının farkını görememek, onları aynı kafeye koymak, basının özellikle kurumsal plânda yanlış değerlendirilmesine de yolaçıyor.

Bağımsız basın kimsenin oyuncağı değildir. Kimsenin piyonu değildir. Kimsenin arada bir kullanacağı avadanlığı değildir…

Herkes bu ağır yanılgıdan kendisin uzak tutmalıdır.

Kitleler karşısında zor durumda kalmamak için, herkesin bağımsız/haysiyetli basına karşı kendisine çeki-düzen vermesi doğru olur. Bağımsız basının gücünün sınanacağı ve çoklarının zarar göreceği bir sürece girilmesinin yanlışlığını herkes kavramalıdır artık !..

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol