Basın yozlaştı !

Zonguldak’ta ilk gazete 1923 yılında çıktı. Buna göre Zonguldak’ın 100 yıllık bir basın tarihi var.

Kuşaklararası zaman dilimi 25 yıl kabül edilir. Buradan bakıldığında Zonguldak basınında bugün üçüncü kuşak ile dördüncü kuşak birlikte çalışıyor. Dahası, ilk kuşakla çalışmış duayen gazetecilere de sahibiz halen…Bu bizim zenginliğimiz.

İlk gazetenin yayınlanmasından bu yana geçen süre içinde basın teknolojisinde dev ilerlemek oldu. İlerlemeler internet olayı ile tavan yaptı. Kitle iletişimi artık günler saatler değil, dakikalar içinde sağlanabiliyor. Bu bizim avantajınız.

Ancak…

Basındaki dev teknolojik gelişme, ne yazık basının kalitesini arttıracağına tam tersi oldu; basın yozlaştı, basını basın yapan değerler ve teamüller büyük ölçüde yokoldu…Teknik ilerlemeler, mesleğin gerilemesine yolaçan ironik bir kimlik kazandı.

Bu gerilemeyi/yozlaşmayı 1950’lerde Türkiye’yi sultası altına alan, Turgut Özal ile gelişip büyüyen, günümüzde AKP’nin temsil ettiği neoliberalizme borçluyuz ! Neoliberalizm, her alanda olduğu gibi, basını da, vahşi bencilliğinin bir âletine dönüştürdü, sömürmeye başladı ayrıca…

Sonuçta ulusalı-yereli ile basın, herkesin yapabileceği üç meslekten birisi haline geldi. Ötekiler müteahhitlik ile siyasetçiliktir.

Yozlaşmanın en kötü örneklerini ise yerel basında yaşıyoruz.

**

Zonguldak’ın ilk kuşak gazetecileri, en azından bir dil bilen, eğitimli-kültürlü aydınlardı. Dil devriminin Zonguldak’taki öncüleriydiler. Kitleleri bu doğrultuda eğitme sorumluluğuna sahiptiler. Çoğu Türkiye çapında ünlenmiş, Babıali’de de yazıları yayınlanan çaplı yazarlardı.

Bugün Türkçe yazmaktan aciz kişiler gazete çıkartıyor, köşe yazıyor ! Ne iyi ki bunları kimse görmüyor ! Çünkü gazeteleri okunmuyor.

Ancak, internet olayı durumu değiştirdi. Sabah erken kalkan bir internet sitesi açıyor; anında gazeteci kimliği kazanıyor. Mektup yazmaktan aciz olduğu halde, köşeyazısı yazıyor ! Birer serseri mayın gibi basın denizinde turluyorlar…

Bunların çoğu parasını verenin rahatça kullanacağı ilkeli (!) insanlar. Keyif için tetikçilik yapanlar da var; aşağılık komplekslerini şöhretli kişilere saldırarak isim yapmaya çalışan ruh hastaları da…

Basın bu halde !

Destekçileri de var.

Siyasetçisinden işadamına uzanan talep zinciri, arz’ın da zaman içinde büyümesine neden oluyor.

İstisnalar tabii var, ama bir genelleme yapmak gerekirse, isim yapmaya ile basınımız yalaka ve haysiyetsiz ! Bu da yüzkaramız !

Bu manzaraya aykırı düşen basın kuruluşları ile gazeteciler egemenlerin hedefinde. Doğruları yazanlar saldırıya uğruyor, dövülüyor, mahkemelerde süründürülüyor…Seslerini kesmek için her yola başvuruluyor.

Gerçek meslek adamlarından bir jüri kurulsa, Zonguldak ve ilçelerinde yayınlanan yüzlerce gazeteyi, genel kültür ve meslek ilkelerinin ibriğinden süzse, elde kaç gazete kalır ?!

Bu yozlaşmada kamu ve özel kuruluşların da rolü var. Türkçe yazmaktan aciz kişilerin yayınladıkları varakpare’lere oluk gibi abone parası akıtıyorlar. O gazeteleri kimsenin görmediğini bile bile üstelik !..

İnternet yasası bu yozlaşmayı en azından sınırlayacak bir işlev kazanırsa, büyük bir iş başarmış olacak.

Tabii öncelikle, basın özgürlüğü kavramına kol-kanat germesi koşuluyla…

  Yeni Ufuk

Haber :