Günün moda sözcüğü barış ! Sözcük çok geniş kapsamı olan bir sözcük; bireysel anlamda da kullanılıyor toplumsal anlamda da; hatta uluslararası anlamda da...
Ülkemizde şu sıralarda PKK’nın kendisini feshetmesi kararına paralel olarak ya da Türk-Kürt halkları arasındaki barış anlamında kullanılıyor.
Bu yaklaşım doğru değil. Çünkü Türk-Kürt halkları, arasında hiçbir zaman savaş olmadı; iki halk, yaklaşık bin yıldır Anadolu topraklarında kardeşçe birarada yaşıyorlar.
Çok milliyetli bir terör örgütü olan PKK’yı Kürtlerle özdeşleştirip onun elli yıldır 40 bin insanımızın katledilmesine yolaçan katliamlarının sorumluluğunu Kürt halkının sırtına yükleyemeyiz. PKK Kürt halkının temsilcisi değildir ki onun silah bırakması Kürt-Türk barışı olsun !
Çok milliyetli bir terör örgütü olan PKK’nın kendisini feshetmesi elbette iyi olmuştur. Bu şekilde Irak sınırımız daha güvenceli hâle gelmiş, akan kan durmuştur.
Bu başarı öncelikle Türkiye’nin ve silahlı kuvvetlerimizin başarısıdır.
Şu an en çok tartışılan konu bundan sonraki sürecin ne olacağıdır ?
Kürt etnistinin partisi konumundaki DEM’in bir takım talepleri var, Taleplerin PKK’nın feshine bağlı olarak ya da bunların “barış”ın bonusu olarak seslendirilmesi inciticidir gerçekte, ama yaşamın gerçekleri bugün bunu dayatıyor.
Taleplerin tartışılması, gerekenlerin TBMM çatısı altında yapılması sürecin ana planını oluşturuyor.
Talepler cumhuriyet değerlerine, özellikle ülke bütünlüğüne zarar vermeyecek talepler olacaksa çözüm yılları arayıp bulmak zaten kardeşliğin gereğidir.
Yeni Ufuk
Haber :
















