Alaplı

Aşı karşıtlığında 65 yaş takıntısı…

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Türkiye’de 20 milyon kişi Koronavirüs aşısı olmadı. Oysa “sürü bağışıklığı” elde etmek için aşı yaşındakilerin yüzde 80’ninin aşı olması gerekiyor.

Aşı karşıtlığı kırılamazsa, toplu bağışıklık da sağlanamayacak ve salgın devam edecek.

Peki bu noktaya nasıl geldik ?

Başa saralım:

Salgının ilk başladığı sıralarda Sağlık Bakanlığı, hastalığın daha çok 65 yaşüstündekileri etkilediğini ileri sürüyor; bunu kanıtlamak için de, her gece, müjde verir gibi, günlük ölüm olayı içindeki 65 yaşüstü oranını açıklıyordu…

Bu, özellikle Z kuşağında, Korona’nın “yaşlı hastalığı” olduğu şeklinde bir algı yarattı. Zaman içinde algı, aşı karşıtı tıp adamları ile sosyal medyadaki pravokatif yayınların da etkisiyle derinleşip kökleşti; Korona gençler için, nerdeyse nezle gibi bir hafif bir hastalık olarak algılanmaya başlandı. Aşının yan etkileri üzerine spekülatif yayınlar hepsinin üzerine tuz-biber ekti !

Sağlık Bakanlığı hatalıydı.

Bakanlığın özellikle 65 yaşüstü için hareket özgürlüğünü kısıtlayıcı kararları algının daha da güçlenmesine neden oldu.

Oysa zaman içinde ortaya çıktı ki, virüs her yaştaki kişilerde ölümcül etkiler yaratabiliyor. Özellikle Delta varyantı !

Son yapılan açıklamalar, hastalığa yakalananların yaş skalasının iyice düştüğünü, ayrıca hastaların yüzde 95’nin aşısız olduğunu ortaya çıkarttı.

Şimdi n’olacak ?

Bakanlığın ikna çabalarının yetersiz kaldığı gözleniyor. Elde kala kala çare kaldı: Aşısızların toplu alanlara katılımını önlemek !

Bunun, aşı sertifakısı ile sağlanacağını öngören kırtasiyeci bakış açısı işe yarar mı, pratikte, yaşam bulur mu, henüz bilmiyoruz.

Ama yine de bir yerden başlamak gerekiyor !

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol